Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

İslamcılar, İslamın kaba kuvvetle, kılıç yoluyla değil, ikna yoluyla, fikir ve sevgi yoluyla yerleşmiş bir din olduğunu söylerler. Yalandır; çünkü İslam, Muhammed'le birlikte ve o tarihten bu yana, esas itibariyle korku, dehşet ve ölüm saçıcı usullerle insanlara kabul ettirilmiş bir dindir. Muhammed, bizzat kendisi, Medine'de bulunduğu son 10 ya da 13 yıllık yaşamı boyunca, İslamı yayacağım diye 29 savaş yapmış, 45 çete yollamış ve bu savaşlara elinde kılıç bizzat katılmıştır. Her ne kadar şeriatçılar bu savaşları "saldırı" amacına değil, fakat "savunma" amacına dayalı olduğunu söylerlerse de yine yalandır. Çünkü bunların hepsi, İslamı kabul etmeyenlere (müşriklere ve "kitab ehli" diye bilinen Yahudilere ve Hıristiyanlara) karşı saldırı amacıyla girişilmiş savaşlardır. Medine döneminde, "müşriklere" (puta tapanlara) Müslüman olmaları için iki ay süre vermiş ve Kur'an'a, "Müşrikleri bulduğunuz yerde öldürünüz..." (Tevbe Sure- si, ayet 5) şeklinde ayetler koymuştur. Yahudilere ve Hıristiyanlara karşı saldırılar tertipleyerek onları İslamı kabul ya da "cizye" (kafa parası) vermek gibi olumsuz iki tercih karşısında bırakmıştır. (Tevbe Suresi, ayet 29) Bu saldırılar sayesinde hem bir yandan bol miktarda ganimetler, esirler edinmiş ve böylece zenginleşmiş ve hem de İslamın yayılmasını sağlamıştır. İslamdan başka bir din ve inanca yönelik olanlara karşı hoşgörüsüzlüğü o kerteyi bulmuştur ki, Kur'an'a, "Müslüman olmayanları dost edinmeyin..." şeklinde ayetler koymuş (örneğin Mâide Suresi, ayet 51) ve farklı din ve inançta olanların ellerini bile sıkmamıştır. Diğer Müslümanların da kendisi gibi yapmalarını istemiştir.
Sayfa 320Kitabı okudu
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.