Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Son söz
Evin yolunu bulamıyorum. Bütün evler ve yollar sarhoş, sallana sallana yer değiştiriyorlar sürekli. Şu yola neden bir kapı yapmamışlar kaybolanların açıp çıkabilecekleri. Refik abi de kahveyi bana bırakıp gitti ben de göndermiş olabilirim git çocuklarınla vakit geçir diye. Belki böyle bir konuşma hiç geçmedi de kafamdan uyduruyorum şu anda buna emin değilim. Ne anlatıyordum size kapı diyordum. Kapı yoktu. Zaten olsa da anahtarım olmazdı benim, delik olan cebimden mutlaka düşürürdüm. Eşyaları kaybetmekte mahirim, kendimi kaybetmekte de fena sayılmam. Son günlerde 2 paketten fazla sigara içiyorum. Bu durum iyi değil biliyorum ki Tanrı bana çok kızıyor. Onun bana kızdığını düşünüp üzülürken, kendimi bir sigara daha yakarken buluyorum. Böyle böyle devam ediyor bu döngü. Hiçbir şey hakkında konuşmamak kararı verdiğimden beri sürekli kendimin dedikodusunu yapıyorum. Kendimle başbaşa kalmak korkunç son bir kaç gündür. Kafamda ve tavanda oynattığım filmler beni benden almaya yetmiyor. Zaten bir yönetmen olsam filmleri hiç izlenmeyenlerden biri olurdum herhalde. Herhalde fazla öyle olurdum. Bilmediğim dillerde çalan şarkıların da tesiri yok tam burada 3 kere hapşuruyorum. Belki de 2 kere ama ben 3 demek istiyorum. Hem kime ne benim kaç kere hapşurduğumdan bunun sanat değeri yok. Son zamanlarda sanatsal bir kaç faaliyete de giriştim. Aralarında en tatmin edici olan evlerin ziline basıp kaçmak. 29 yaşında olmam ve öğretmen olmam bu konuyla hiç ilgili değil. Zaten çok çabuk sıkıldığım için hep yarım kalıyor sanatsal girişimlerim. Hayattan da çok çabuk sıkıldığım için galiba bu kadar hızlı tükettim kendimi. Dün biri yazımı okurken kendine acımayı bırakmalısın dedi. Aranızda yazılarımı okuyup böyle düşünen başkaları varsa cümlenin burasına geldikten sonra okumayı bırakabilirler. Çünkü ben hep acımaya hakkım olmayan şeylere acırım. Dün akşam o birine acıdığım gibi. Neyse daha fazla yazıma malzeme edemem herhangi birini. Malzeme demişken bu kelime bir çağrışım yapmadı. Kahvede çay da soğudu. Yazının başında evin yolunu bulamıyorum demiştim o ömrümün her anına özgü bu arada sadece şimdiye değil. Şimdiye özgü olan şey kahvede uyumak ve eve gitmek arasında tercih yapamıyor olmam. Şimdi camdan dışarı baktım lapa lapa yağmur yağıyor. Yağmurun yağması böyle anlatılmıyordu sanki ama sesi çok güzel. Sesi annemin sesi kadar güzel. Bu cümle buraya oldu işte. O zaman son söz bu olsun. Daha kahveyi kilitlemeyi öğreneceğim birazdan kendi kendime .
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
Emil Michel Cioran
Emil Michel Cioran
Herakleitos
Herakleitos
Murat Menteş
Murat Menteş
·
104 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.