Henüz yirmi beş yaşında olduğunuz halde yığın işi ölüm, yoksulluk ve insanların budalalıklarını görmüşsünüz, ama yine de hemen akla gelebilecek en safça soruları sormaktan başka şey öğrenmemişe benziyorsunuz. Ne yapalım, belki de dünyanın gidişi böyle. Gerçekten bir şeyler öğrendiğimiz zaman, bunları kullanamayacak kadar yaşlanmış oluyoruz. Ve bu hep böyle sürüp gidiyor, dalgalar dalgaları, nesiller nesilleri izliyor. Hiçbiri ötekinden küçük de olsa bir şey öğrenmiyor...