İclal Aydın nahifliği diye bir şey kesinlikle var. Her bir kelimede içine işliyor insanın. Uzun zamandır elimdeydi kitap. Kısmet bu zamanaymış. Çok iyi geldi
Oktay, mesleğinde bir numara olan bir gazeteci. Yanında stajyerliğe başlayan Filiz ile aralarında gönül ilişkisi geçememiş hiç. Oktay’ın söyleyemeyip içinde sakladıkları, mesleğini hayatının merkezine koyduğundan bazı şeylerden vazgeçmiş olması Filiz ile bir türlü istediği gibi bir birlikteliğe izin vermemiş. Küçük yaşta annesini kaybettiği için babası ikinci evliliğini yapmış Oktay’ın. Nona ile evlendikten sonra klasik o üvey anne teröründe maruz kalmamış şükür ki. Aksine Nona sayesinde güzel bir çocukluk yaşamış. Sevgi eksikliği çekmemiş annesi tarafından. Kitabın sonlarına doğru Nona’nın gerçek kimliğinin açığa çıkması ve vefat etmiş olmasına rağmen hala Oktay’ın hayatına iyilikler getirmesi de çok ilginç ve güzeldi Kim bilir belki de Oktay ve Filiz için de vuslat olmuştur
Kitapta mekan olarak çoğunlukla Urla’nın seçilmiş olması burnunuza hafiften bir iyot kokusunu, yaz akşamlarında dışarda yürüyenlerin ayak seslerini de kulaklarınıza getiriyor. Bahsi geçen dönemlerde yaşanan toplumsal ve siyasi olayların da kurguya harmanlanmış olması çok güzeldi. Dilin sade, anlatımın akıcı olduğunu söylememe gerek yok sanırım