"Göğü Delen Adam"
Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan biri.. Bu konumu 1984’e vermiştim şimdi Göğü Delen Adam’a geçti. Zaten çok farklı gidişatlarda olsa da bu kitapları birbirine benzetip “1984’ün başka bir versiyonu demiştim” okurken..
İnsanın acizliğinin çok bariz göstergesidir bu kitap. Bir de açgözlülüğünün, para hırsının, haydut ve soygunculuğun.. Ve bunlar hep Büyük Güçler ve para babaları, zenginler tarafından oluşturulan bir handikap denizi, satsafa ve dolandırıcılık bütünü.. Bizlerde bu garip deryada sürüye kapılmış küçük balıklarız nihayetinde..
Hem üzüntü, hem gülümseme hem de bir yandan hüzünlü/eleştirel okudum tabi ki ben de bu kitabı. İnsanların kafasına dayatılan dayatmacalar; hep sevmediğim, hep nefret ettiğim..
Değişen yaşam, değiştirilen hayatlar ve de bizim hayatlarımız...
Her satırı çizilmelik tespitler içeriyor ve üslup harika. Basit bir dil ile eleştiri ve mizahın buluşmasını seyrediyoruz aslında okumuyor evet seyrediyoruz işte çarpıtılmış hayatlarımızı...
Değinilen vurgu ve başlıklar;
Güneşin ve Işığın Özgür Çocukları adına... :)
Kılıf (giyim, kıyafet ve -toprakla temas..)
Taştan Kutular (apartmanlar, siteler, şehirler..)
Çiftçiler ve Avrupa.. :) (zengin ve aciz)
Yuvarlak Metal ve Ağır Kağıt (para -kuruş ve nakit)
“Papalagi’nin gerçek tanrısı yalnızca paradır.” (Papalagi dediği bildiğimiz Batı, Avrupalı!..)
Para Büyüsü (bence faiz.. :) )
Şeyler (hayatı kolaylaştıran eşyalar onlara göre gereksiz ve işgüzarca ve tüm mekanik icatlar..)
“Papalagi’nin “şey”leri onu yoksullaştırıyor.”
Zaman Hiç Yok (“Sanki hızlı yürüyen insan daha değerli, yavaş yürüyenden daha yürekliymiş gibi davranırlar.” -sanki.. )
ÖNEMLİ: “O küçük, yuvarlak zaman makinelerini parçalayıp, ona, güneşin doğuşundan batışına kadar bir insanın kullanabileceğinden çok daha fazla zaman olduğunu anlatmalıyız.” (Sayın Tuiavii, uygulamaya çalışıyorum ama sistem izin vermiyor.. :) hatta beni engelliyor ve etiketliyor!..)
Yaratıcıyı Yoksullaştırma (kendi benimlerimiz, seninlerimiz için; alıntı özettir)
“Benim olan senindir. ‘Çalmak’ kavramı adalıların yabancısıdır. Çünkü her şey herkesindir. Her şey Tanrı’nındır.”
Makine (mekanik olan her şey ve elektrik)
Meslekler (sürekli aynı şeyi yapmak kabusu..)
“Yapılan hiçbir şey yoktur ki Papalagi ondan bir meslek çıkartmasın.” :)
Yalancı Yaşamlar ve Bir Sürü Kağıt (sinema ve gazete -ben çek olabileceğini düşünmüştüm ama gazete çıktı.. :) )
“Gazete bütün insanları tek bir kafa haline getirmeye çalışır.” (buna kısmen katılıyor kısmen katılmıyorum)
Düşünme Ölümcül Hastalığı (biraz muallak, sanırım eğitim kastediliyor; kitap ve maymun evrim dialogunu da ti’ye almayı es geçmiyor..)
Papalagi Karanlığı (ah sizi Katolikler ahh.. :) şeytanın cahil versiyonu misyonerlik uzmanları)
Ve kitap sonu notum; “Değerli bilgiler, değerli yorumlar, keşke hepimiz hayata böyle, bu açıdan bakabilsek.. Ancak bu mümkün değil.. Bunun için Samoa Kabilesine katılmalıyız. Bu da namümkün, belki de mümkün... Ne dersiniz?..”
22 Ocak 2024- Gümrük-ev-Çekmece
İnsanın ne kadar aciz bırakıldığı bu dünya düzeninin anlatıldığı kitabı okurken naçizane sorgulayarak sindirilmesi temennisi ve iyi okumalar dileklerimle, ancak mutlak okuyun.. :))
Göğü Delen Adam 
Erich Scheurmann
“Avrupa’da, para vermeden herkesin yararlanabileceği tek bir şey buldum: Hava. Havanın da yalnızca unutulduğu için parasız olduğunu sanıyorum. Hani Avrupalının biri bu dediklerimi duysa, hemen hava için de yuvarlak metal ve ağır kağıt istemeye kalkar. Çünkü her Avrupalı, para istemek için yeni yeni nedenler arayıp duruyor.” (s. 37)
·
103 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.