Seyircinin Mutlak Mağlubiyeti
Seyirci hiçbir zaman kazanıcı olamaz. Düzen güçleriyle karşı karşıya gelmemek için kanuni haklarını bile doğru dürüst kullanmayan ve taraflar arasındaki silahlı mücadele dahil- ilişkilerde, kendisi taraf olma şartlarını yerine getirmeksizin düzen güçlerine "yağ çekmek"le vakit geçirenler ve böylece sempati topladığını sananlar, sahadaki takım oyuncularının sadece diğerine transfer olduğunu, seyircinin de değerlendirilen unsur olarak olduğu yerde kaldığını anlamalıdır.
Sayfa 92 - 2. Baskı, 1997Kitabı okudu
·
836 görüntüleme
Bakın, anlatamadığımız bu. Türkiye'nin müesses politik ortamı halkı seyirci olarak konumlanmaya zorladığı gibi düşünürleri, yazar çizerleri de bu koltukta tutmak üzere kurulu. Bu müessesenin başında a partisi b partisi olsun farketmez, muhafazakarı yahut kemalisti.
Şimdi Gazze hadisesinde de böyle olsun istiyorlar. Altay Cem Meriç mesela, başından beri "olan"ı mutlaklaştırarak, tarihin dönemeçlerinde hep karşımıza çıkan o radikal kararların saçma olduğu teziyle hareket ederek bi kitleyi konsolide ediyor. Eleştirdiğinizde de hiçbir şey değişmiyor çünkü az-çok okumuş yazmış her insanda, hepimizde nükseden bir hastalık olarak analizlerinizin çöp olması hoşunuza gitmez. Düzen değişimi, kültürel iktidar, halkların harekete geçmesi vesaire hak getire. Harekete geçmeye hazır halkı aklı başında bir şekilde konsolide etmek yerine bugüne değin yaptıkları gibi evinizde oturun, büyük resmi göremiyorsunuz diyorlar.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.