Önce seslerini duydum. İki ihtiyar konuşuyor. "Oruç üçe ayrılır" diyordu yorgunluğun bütün renklerini kuşanmış sesin sahibi: "Söz orucu, göz orucu, öz orucu."
"Dördüncüsünü unuttun!" dedi sanki bin yıldır susmakta olan adam.
"Köz orucu."
"Onu bilemedim" dedi yorgun sesli.