Varlığımıza her zaman bir anlam ararız. Bazen aradığımızı buluruz ama çoğu zaman isteyip bekleriz.
Ulaşılamaz olanı bekliyorum. Sabah oldu, güneş parlıyor, bizim için hala umut var. Bir şeyin ya da birisinin bu can sıkıntısını ve yalnızlığı azaltmasını, "hayat" dediğimiz şeye bir anlam vermesini bekleriz. Bekleriz. Gece çöküyor. Her yer karanlık. Hiçbir şey yok, bir ağaç dışında her şey ölü. Her şeyi bitirmeye karar veriyoruz. Ama kendimizi asacak ipimiz yok! Peki ya yarın uyanıp biraz daha beklesek; biraz daha umutlu musun? Ya yarın farklı olsaydı? Değilse, bir dahaki sefere ağaca gittiğimizde yanımızda mutlaka bir parça ip getirebiliriz.