Eski Türklerde vatanî ahlâk çok kuvvetliydi. Hiçbir Türk, kendi ili, yani milleti için hayatını ve en sevgili şeylerini feda etmekten çekinmezdi. Çünkü il Gök Tanrı'nın yeryüzündeki gölgesiydi. Gök Tanrı, Türklerce gayet mübarek olan aşk gecesinde bir altın ışık olarak yeryüzüne inmiş, bir bakireyi yahut bir ağacı gebe kılarak bu Kutlu ilin üremesine sebep olmuştur. İlin oturduğu memlekete yurt, yahut ülke denilirdi. Türk nereye gitse, yurd-ı aslî'yi unutmazdı, çünkü atalarının mezarı oradaydı. Çocukluk çağı, baba ocağı, ana kucağı hep orada bulunuyordu.