Etimoloji

Türkçülüğün Esasları

Ziya Gökalp

Türkçülüğün Esasları Konusu

Türk düşünce, kültür ve siyaset tarihinin önemli simalarından olan Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları adlı eseriyle “Türk milletindenim” demenin ne demek olduğunu, Türk milletinin kim olduğunu, nereden geldiğini ve nereye gitmesi gerektiğini öğreten bir ilk öğretmendir. Bu çabalarıyla Türk milliyetçiliğinin zeminini de hazırlayan Gökalp, kendisine kadar dağınık bir halde gelen düşünceleri bir araya getirerek, gerçek anlamını bulan bu düşünceye Türkçülük adını vermiş ve milletin bundan sonra gideceği yolu tayin etmiştir. İmparatorluktan Milli-Devlete geçiş döneminde yaşayan Gökalp'ın, insanların kafalarının karışık olduğu bir dönemde, bu karışıklığa çözüm bulmak amacıyla Türk toplumu ve kültürü üzerine yaptığı sosyolojik, kültürel ve siyasi değerlendirmeler geçerliliğini bugün de muhafaza etmektedir.
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 12 dk.Sayfa Sayısı: 254Yayınlanma Tarihi: Şubat 2022İlk Yayınlanma Tarihi: 1923Yayınevi: Ötüken Neşriyat
ISBN: 9786051551920Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Puan

8.810 üzerinden
1.300 Puan · 222 İnceleme

Türkçülüğün Esasları Yorumları ve İncelemeleri

Tümünü gör
Ragif

Ragif

@dr_neo
·
24 Eylül 2021 22:29
8/10 puan verdi
Kitaba başlamadan önce daha farklı bir şey bekliyordum aslında. Mehter marşı eşliğinde, pohpohlamalar olur diye düşünmüştüm. Ama öyle değil. Tam tersine, Türk toplumunun eksiklerini sıralıyor anlaşılır bir dille. Muasır medeniyetler seviyesine gelmek için insan, toplum, ülke olarak yapmamız gerekenleri anlatıyor. Hala o seviyeye gelmediğimiz için de güncelliğini koruyan bir eser. Güzel bir eleştiri kitabı. O yüzden herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum.
95 etkileşim
Meryem Yenitürk

Meryem Yenitürk

@MeryemCglr
·
22 Mayıs 22:24
Puan vermedi
“Ben bir TÜRKÜM, dinim,cinsim uludur…” diyor ve; Eski bir atasözü olup kitaptan da bir alıntı ile devam etmek istiyorum: " İşini bil, aşını bil, eşini bil! " Bu ilkeye benzeterek, toplum bilimi de bize böyle seslenebilir: " Ulusunu tanı, ümmetini tanı, uygarlığını tanı…”
Ziya Gökalp
Ziya Gökalp
’in Türkçülüğü, ırka dayalı bir Türkçülük değildir. Onun Türkçülük düşüncesinin temeli aynı kültürü yaşayan, aynı havayı soluyan milletin ülkü birlikteliğidir. İmparatorluktan, milli devlete geçiş süreci yaşayan bir toplumun yol haritasını takip edecek ve milli devletinde temellerinin inşa ediliş sistemini okuyacaksınız… 10 yaşında ki oğluma
Nutuk
Nutuk
kitabını bitirdikten sonra okutacağım ilk
Türkçülüğün Esasları
Türkçülüğün Esasları
kitaptır… İyi okumalar
8 etkileşim
Ali Asar

Ali Asar

@Sessiz_Tukenis
·
26 Haziran 22:43
Puan vermedi
Osmanlı Dönemlerinden Günümüze Önemli Fikir İnsanlarıyla Ulaşmış,Önemli Bir Fikir Olan Türkçülük;Irkımızın 2200 Senelik Tarihine Ve Değerlerine Sahip Çıkmamız Gerektiğini Bize Öğretiyor... Ve Bu Kitap,"Türkçülüğün Tarihi" Nden "Felsfede Türkçülük" E Kadar Türkçülük Fikrinin Birçok Temel Yapı Taşını Oluşturuyor...
3 etkileşim
Burcu Ekinci

Burcu Ekinci

@brceknc
·
21 Nisan 19:04
9/10 puan verdi
Hep roman türünde kitap okumak olmaz, biraz da sosyoloji alanında kitap okumak gerek. Bir Atatürkçü olarak ülkemizin kurucu değerleri ilr birlikte hakim olduğum birçok konuyu bu kitapta da buldum, diyebilirim. Türkçülüğün Esasları,"Türkçülüğün Mahiyeti" ve "Türkçülüğün
20 etkileşim
Esra GÜLTEKİN

Esra GÜLTEKİN

@esragutekinn
·
04 Ağustos 18:12
Puan vermedi
Belli mühim başlıklar altında”Türkçülük İdeolojisi”ni en iyi biçimde ve okunup,anlaşılacak dilde aktarmış okurlara Gökalp Bey.”Türküm”diyen “Türkçülük” hakkında fikir sahibi olmak isteyen her ferdin mutlak okuması gereken önemli bir eser.
17 etkileşim

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 38.4
Erkek% 61.6
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Ziya Gökalp
Ziya GökalpYazar, Derleyen, Çevirmen · 47 kitap
Mehmet Ziya Gökalp, yapıtları ve görüşleriyle Türkçülüğü ve Türk milliyetçiliğini önemli ölçüde etkileyen Türk toplumbilimci, yazar, şair ve siyasetçidir. Meclis-i Mebusanda ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletvekilliği yapmıştır. "Türk millîyetçiliğinin babası" olarak da anılır.rnrnZiya Gökalp 23 Mart 1876da, yerel bir gazetede çalışan memur Çermikli Tevfik Beyin oğlu olarak Diyarbakır Çermikte dünyaya geldi. Annesi Zeliha Hanım’dır. 16. yüzyıla kadar Araplar ve Farslar egemenliğinde olan Diyabakır sonradan Türk, Kürt ve Ermeni toplulukların millî çekişmeleri ile şekillenmiştir. Bu kültürel ortamın onun millî benliğine etki ettiği öne sürülmüştür. Sonraları, siyasi düşmanları onun Kürt kökenli olduğunu öne sürdüğünde, Gökalp, babası tarafından Türk ırkına sahip olduğundan emin olduğunu ama aslında bunun önemsiz olduğunu belirtmiştir. "Sosyolojik çalışmalarımdan öğrendim ki milliyet, eğitime dayalıdır". Bazı tarihçiler buna rağmen onu Kürt asıllı olarak tanımlamışlardır.rnrnEğitimine doğduğu yer olan Diyarbarkır’da başladı. 1886’da Mektebi Rüştiye-i Askeriyye’ye (Askeri Lise) girdi; özgürlük düşüncesini ilk defa bu okuldaki hocası Kolağası (Önyüzbaşı) İsmail Hakkı Bey aşıladı. Askeri rüştiyenin son sınıfında iken babasını kaybetti.1890’da amcası Müderris Hacı Hasip Bey’den geleneksel İslam ilimleri ile ilgili ders almaya başladı. Öğrenimine İstanbul’da devam etmek istediyse de bu imkânı bulamayınca 1891’de Diyarbakır’da İdadi Mülkiye’nin(Sivil Lise) ikinci sınıfına kaydoldu. Son sınıfta öğrenci iken “Padişahım Çok Yaşa” yerine “Milletim Çok Yaşa” diye bağırması, hakkında soruşturma açılmasına yol açtı. O sırada okul süresinin beş yıldan yedi yıla çıkması üzerine 1894’te okuldan ayrıldı.rnrnLiseden ayrıldıktan sonra amcasından Arapça ve Farsça dersleri aldı. Tasavvufla ilgilendi. Fransızca öğrenmeye başladı. Diyarbakır’daki kolera salgını nedeniyle bu şehirde görevlendirilen Doktor Abdullah Cevdet Bey ile tanıştı, fikirlerinden etkilendi. Ekonomik sıkıntılar yüzünden öğrenimine devam etmek için İstanbul’a gidememesi, ailesinin evlenmesi için baskı yapması gibi nedenler 18 yaşındaki Mehmet Ziya’yı intihara sürükledi. İntihar girişiminin sebebi olarak idadideki hocası Dr. Yorgi Efendi’den aldığı felsefe eğitimi ve ailesinin verdiği dini eğitim arasında yaşadığı çatışma da gösterilmektedir. Kafasına sıktığı kurşun, güç koşullar altında yapılan morfinsiz bir ameliyatla çıkarıldı. Ameliyatı gerçekleştiren Dr. Abdullah Cevdet Bey ve Diyarbakır’da bulunan genç bir Rus operatördü. İntihar girişiminden sonra kendisini tekrar okumaya verdi. Özgürlüğe düşman olanlara çatan pek çok şiir yazdı.rnrn1896da , Erzincan Askeri Lisesi’nde öğrenci olan kardeşi Nihat sayesinde Harp Okulu öğrencileri ile birlikte İstanbula giden Gökalp, ücretsiz olduğu için Baytar Mektebine kaydını yaptırdı. Buradaki öğrenimi sırasında ülkedeki özgürlük hareketine katılmış insanlarla tanışmak için gayret gösterdi; İbrahim Temo ve İshak Sükûti ile görüştü. Jön Türkler’den etkilendi. İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne katıldı. “Yasak yayınları okumak ve muhalif derneklere üye olmak” nedeniyle 1898’de tutuklandı. Bir yıl cezaevinde kaldı.rnrnSerbest bırakıldıktan sonra 1900de Diyarbakır’a sürgüne gönderildi. Yüksek öğrenimini tamamlayamayan Mehmet Ziya’nın Diyarbakır’daki amcası ölmüş ve kızı Vecihe ile evlenmesini vasiyet etmişti. Amcasının vasiyetini yerine getirmiş ve Vecihe Hanım ile evliliğinden bir oğlu (Sedat), 3 kızı (Seniha, Hürriyet, Türkan) olmuştur.rnrn1908e kadar Diyarbakırda küçük memuriyetler yaptı. Eşinin mal varlığıyla rahat bir yaşam sürdürürken el altından hürriyet çalışmalarını yürüttü. O dönemde bölgenin güvenliği için kurulan ve başında Kürt asıllı İbrahim Paşanın bulunduğu Hamidiye Alayları hırsızlık ve soygun olaylarına karışınca halkı örgütleyerek eyleme yöneltti. 3 gün boyunca Diyarbakır Telgrafhanesini işgal ederek buradan saraya İbrahim Paşa ve adamlarını cezalandırmaları için telgraflar çekmeye başladı.rnrnDoğu ile Batı arasında ki kilit bağlantı noktalarından olan Diyarbakır Telgrafhanesinin işgali işin içine Batılı devletlerinde karışmasına neden oldu. Onlarında saraya yaptığı baskı neticesinde bölgeye bir araştırma heyeti gönderildi. Fakat bir süre için sinen İbrahim Paşa ve adamları daha sonra aynı kanunsuzluklara yeniden başlayınca Ziya Gökalp ve arkadaşlarının önderliğindeki halk bu sefer 11 gün süre ile telgrafhaneyi yeniden işgal ettiler. Bu direnişin sonunda İbrahim Paşa ve adamları bölgeden uzaklaştırılmıştır.rnrn1904- 1908 arasında Diyarbakır Gazetesi’nde şiir ve yazılarını yayımladı. İbrahim Paşa’nın halka yaptığı zulümleri "Şaki İbrahim Destanı" adlı yapıtında anlattı.rnrnII. Meşrutiyetten sonrarnrnII. Meşrutiyet’ten sonra İttihat ve Terakkinin Diyarbakır şubesini kurdu ve temsilcisi oldu. "Peyman" gazetesini çıkardı.rnrnMehmet Ziya, 1909da Selanikte toplanan İttihat ve Terakki Kongresine Diyarbakır delegesi olarak katıldı ve örgütün Selanik’teki merkez yönetim kuruluna üye seçildi. Selanik’te kalmayı sürdürerek çevresinde bir kültür hareketi yaratmaya çalıştı. Lise programlarına sosyal bilimler dersi koydurtarak bu disiplinin okullarımıza girmesini sağladı. İttihat ve Terakki Selanik Şubesi’ni gençlik işleri ile uğraşan kolunun başına geçen Ziya Bey, çevresindeki gençlere toplumbilim ve felsefe dersleri verdi. Tevfik Sedat, Demirtaş, Gökalp gibi takma adlarla Selanik’te yayımlanan felsefe dergisinde yazılar yazdı. Dünyadaki Türkleri birleştiren, güçlü bir Türk devleti kurulmasını tasarlayan Ziya Bey, bu ülküyü dile getirdiği Altun Destanı’nı 1911’de Genç Kalemler Dergisi’nde yayımladı.rnrn1912de Derneğin merkezi İstanbul’a taşınınca, Ziya Gökalp de İstanbul’a geldi, Cerrahpaşa semtine yerleşti. Mart ayında Ergani/Maden (Diyar-ı Bekir) mebusu olarak Meclis-i Mebusana seçildi. Meclis dört ay sonra kapatılınca Edebiyat Fakültesi’nde öğretim görevlisi oldu. Kurumda onun eğitimle ilgili görüşleri kabul gördü; Darülfünun ve Eğitim Fakültesi’nde ders programları, okutulacak kitaplar onun önerileri doğrultusunda kararlaştırıldı. 1913 ve 1914 yıllarında kendisine önerilen Maarif Nazırlığı (Milli Eğitim Bakanlığı) görevini kabul etmedi, üniversitedeki görevini sürdürdü. 1915’te İstanbul Üniversitesi’nin Felsefe bölümünde İctiamiyyat müderrisi (Sosyoloji Hocası) olarak atandı. İstanbul Üniversitesi’ndeki ilk sosyoloji profesörü idi, üniversitelerimize toplumbilim onun sayesinde girdi.rnrnDüşüncelerini Türkçülük etrafında şekillendiren Mehmet Ziya Bey, İstanbul’a gelir gelmez Türk Ocağının kurucuları arasında yer almıştı. Derneğin yayın organı "Türk Yurdu" başta olmak üzere Halka Doğru, İslam Mecmuası, Milli Tetebbular Mecmuası, İktisadiyat Mecmuası, İçtimaiyat Mecmuası, Yeni Mecmuada yazılar yazdı. Balkan Savaşı öncesinden I. Dünya Savaşı başlarına kadar Türk Yurdu dergisinin yönetim kurulunda kaldı, derginin her sayısın bir şiir bir de yazı verdi. Türkleşmek-İslamlaşmak-Muasırlaşmak başlıklı yazı dizisinde önemli konular yer verdi. Sonraki yıllarda Yeni Mecmua’yı çıkardı.rnrnZiya Gökalp, bir yandan da eser vermeyi sürdürüyordu. 1914’te "Kızıl Elma"; 1918’de ise Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak" adlı eseri ile "Yeni Hayat" isimli şiir kitabını yayımladı.rnSon yıllarırnrnI. Dünya Savaşında Osmanlı Devletinin yenilmesinden sonra tüm görevlerinden alındı. 1919da üniversite içinde İngilizler tarafından tutuklandı; dört ay Bekirağa Bölüğü’nde tutuklu kaldıktan sonra Ermeni soykırımı iddiaları ile ilgili işgal mahkemesi tarafından yargılandı. Mahkeme sürecinde soykırım iddialarını kesinlikle reddetmiş ve Mukatele(karşılıklı öldürme) tezini savunmuştur. Yargılama sonucu diğer İttihatçılarla birlikte Malta’ya sürgüne gönderilen Ziya Gökalp, orada arkadaşlarına toplumbilim ve felsefe dersleri verdi. Malta sürgünlüğü dönemde ailesiyle yaptığı mektuplaşmalar daha sonra Limni ve Malta Mektupları adıyla kitaplaştırılmıştır; sözkonusu kitap Malta sürgünlerinin orada geçirdikleri hayat şartlarıyla ilgili elimizdeki tek eserdir.rnrnZiya Gökalp, 2 yıllık sürgün döneminden sonra İstanbul’a döndüğünde üniversitede ders vermeye devam etmek istediyse de bu isteği kabul edilmedi. Bir ay kadar Ankara’da yaşadıktan sonra ailesiyle Diyarbakıra gitti, Ahmet Ağaoğlu’nun desteğiyle Küçük Mecmuayı çıkardı, yazılarıyla Kurtuluş Savaşı’nı destekledi.rnrn1923te Maarif Vekaleti Telif ve Tercüme Heyeti Başkanlığına atandı, Ankaraya gitti. Aynı yıl Türkçülüğün Esasları isimli ünlü esrini yayımladı. Ağustos’ta İkinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisine Atatürk tarafından Diyarbakır mebusu olarak seçildi. Ankara’ya yerleşen Ziya Gökalp, kültürel ve düşünsel çalışmalarına hiç ara vermdi;e dünya klasiklerinin dilimize çevrilip yayımlanması ile uğraştı. 1924te kısa süren bir hastalığın ardından dinlenmek için gittiği İstanbulda 25 Eylül 1924 günü hayatını kaybetti. Sultanahmet’teki II. Mahmut Türbesi haziresine defnedildi.rnGörüşlerirnrnOsmanlı Devletinin parçalanma sürecinde yeni bir ulusal kimlik arayışına girdi. Düşüncesinin temelinde, Türk toplumunun kendine özgü ahlaki ve kültürel değerleriyle, Batıdan aldığı bazı değerleri kaynaştırarak bir senteze ulaşma çabası yatıyordu. "Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak" diye özetlediği bu yaklaşımın kültürel öğesi Türkçülük, ahlaki öğesi de İslamdı. Uluslararası kültürün yapıcı öğesinin ulusal kültürler olduğunu savundu. Saray edebiyatının karşısına halk edebiyatını koydu. Batının teknolojik ve bilimsel gelişmesini sağlayan pozitif bilim anlayışını benimsedi. Dini, toplumsal birliğin sağlanmasında yardımcı bir öğe olarak değerlendirdi.rnrnToplumsal modeli, Emile Durkheimin teorik temellerini kurduğu "dayanışmacılık" temel

Türkçülüğün Esasları Sözleri ve Alıntılar

Tümünü gör
Aycan Biçer

Aycan Biçer

@aycanbcr
·
19 Temmuz 02:31
“Eğer bir millet, millî zevkinden uzak düşmüşse, sanat sahasında yaptığı şeyler, hep âdi taklitlerden ibaret kalır.”
14 etkileşim
Bora

Bora

@b0ray
·
23 Temmuz 20:01
Gençliğimde Taşkışla'da mahpus bulunduğum sırada, neferlerin mülâzım-ı evvele, evvel mülâzım, mülâzım-ı sânîye, sânî mülâzım, Trablusgarp'a Garb Trablusu, Trablusşam'a, Şam Trablusu demeleri bende şu kat'î kanaati uyandırmıştı: Türkçeyi ıslah için bu lisandan bütün Arabî ve Farisî kelimeleri değil, umum Arabî ve Farisî kaideleri atmak; Arabî ve Farisî kelimelerden de Türkçesi olanları terk ederek Türkçesi bulunmayanları lisanda ibka etmek.
3 etkileşim
Zübeyde Aydın

Zübeyde Aydın

@zbeydeaydn
·
29 Ocak 15:28
Düşünmek ve söylemek kolaydır. Fakat yapmak ve bilhassa muvaffakiyetle (başarıyla) neticelendirmek çok güçtür.
19 etkileşim
Aycan Biçer

Aycan Biçer

@aycanbcr
·
19 Temmuz 02:28
“Millî vicdan nerede teşekkül etmişse (oluşmuşsa), artık orası müstemleke (sömürge) olmak tehlikesinden ebediyen kurtulmuştur.”
10 etkileşim
Aycan Biçer

Aycan Biçer

@aycanbcr
·
19 Temmuz 02:23
“Türkçülük, Türk milletini yükseltmek demektir.”
9 etkileşim

Türkçülüğün Esasları İletileri

Tümünü gör
2023te okuyacağım kitaplar.. :D
evet, ben de başlıkta yazdığım gibi bu listedeki kitapların hepsini yıl içinde okuyamayacağımı biliyorum ama ne kadarını okuyabileceğimi bilmiyorum.. bunu da bu sene göreceğim/z.. (= asgari ücret/dolar kuru= bu sene okuyacağım kitap sayısı kutsal denklemimden hareketle (şu anki kura göre) yıl
Ocak Ayı Okuduklarım
1-
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451
2-
Düşünce ve Tartışma Özgürlüğü Üzerine
Düşünce ve Tartışma Özgürlüğü Üzerine
3-
Komünist Manifesto
Komünist Manifesto
4-
Türkçülüğün Esasları
Türkçülüğün Esasları
5-
Harry Potter ve Felsefe Taşı
Harry Potter ve Felsefe Taşı
6-
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
7-
Acı Kahve
Acı Kahve
8-
Türklerin Tarihi 2
Türklerin Tarihi 2
9-
Babaya Mektup
Babaya Mektup
10-
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
11-
Altıncı Koğuş
Altıncı Koğuş
12-
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu Madonna
13-
Doğu Ekspresinde Cinayet
Doğu Ekspresinde Cinayet
14-
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in Acıları
15-
Askeri Deha
Askeri Deha
Kitap olarak verimli bir ay geçirdim sanırım. 15 Tane kitabı bitirmiş bulundum bu ay. Öncelikle okuyup pişman olduğum bir kitap yok okuduğum her kitap beklentilerimi karşıladı denilebilir genel olarak. Okuduğum her kitaba inceleme yazdım, inceleyebilirsiniz. Umarım diğer ayda verimli geçer. Şubat ayında görüşmek üzere o halde. Ayın Favorisi:
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in Acıları
Başka milletler asrî (çağdaş) medeniyete girmek için mazilerinden uzaklaşmağa mecburdurlar. Hâlbuki Türklerin asrî medeniyete girmeleri için, yalnız eski mazilerine dönüp bakmaları kâfidir.
Türkçülüğün Esasları
Türkçülüğün Esasları
Ziya Gökalp
Ziya Gökalp
Mustafa Kemal'i Anlamak
Atatürk'ü anlamak, onun ideallerini görmekten geçiyor. Hepimizin kolayca ulaşabileceği seviyede olan ve Atatürk'ün okuduğu ve okunulmasının önerildiği kitaplar.
Çalıkuşu
Çalıkuşu
Reşat Nuri Güntekin
Reşat Nuri Güntekin
Çalıkuşu eseri, İstanbul ve Anadolu’da geçen ve arka planda Birinci Dünya Savaşı ile birlikte Osmanlı’nın