Alice saat üç buçukta, gecenin en derin anında, "Ah, anne, çok yazık!" dedi. "Solmuş güller, bu bahçe sona erdi." Sonra sesi neşelendi. "Kar yağacak mı? Bir kale yaparız, bir yaprak, bir kuş, bir kuş yaparız, bir el yaparız, mavi bir el..." Yıldızlara bakmaya devam ederken sesi alçalıp duyulmaz oldu. Soğuk bir geceydi. Onu olabildiğince sardılar. Verdiği her nefes buharlaşıyordu. Kanama sonunda durmuştu. Jordan, kızın yanına oturmuş, zaten ölmüş olan ve bedeninin geri kalanının ona katılmasını bekleyen sol elini okşuyordu.
"Sevdiğim sinsi olanı çal," dedi Alice. "Hall ve Oates'tan olanı."