Aşağıda karanlık vardı, yukarıda karanlık vardı ve ışığı boğuyordu. Bir dip varsa bile, üç yüz metre aşağıda olabilirdi. Ya da belki hiç yoktu. Ama diğer yanda, köprünün altında ne olduğunu, onu neyin ayakta tuttuğunu görebiliyordu. Hiçbir şey. Köprünün kalınlığı bir kulaçtan daha azdı ve altında kesinlikle hiçbir şey yoktu.