Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

XIX. yüzyılın "burjuva" toplumu, varlığını kuşkusuz günümüzde de sürdüren toplum, çarpıcı ve çatlamış bir sapkınlık toplumudur. Ve bunun ikiyüzlülükle bir ilişkisi yoktur, çünkü hiçbir konu bu denli açık ve bol konuşulmamış, söylemler ve kurumlarca böylesine açıkça üstlenilmemiştir. Toplumun cinselliğe karşı aşırı derecede katı ve genel bir baraj oluşturmak istemesinden dolayı, kendisine rağmen sapkın bir filizlenmeye, cinsel içgüdünün uzun bir patolojisine yol açmış olması da söz konusu değildir. Gerçekte söz konusu olan, toplumun beden ve cinsellik üzerinde uyguladığı iktidar türüdür. Ve bu iktidar ne bir yasa biçimine sahiptir, ne de yasağın yol açtığı sonuçları doğurur. Tersine, bu tür iktidar, tuhaf cinselliklerin çoğaltılması yöntemine başvurur; cinselliğin sınırlarını belirlemez; çeşitli cinsellik biçimlerini, belirsiz sokulma çizgileri aracılığıyla izleyerek sürdürür. Cinselliği dışlamaz; onu, kişileri tikelleştirme kipi olarak bedenlere dahil eder. Başından savmaya çalışmaz, hazla iktidarın birbirini güçlendirdiği sarmallarla cinsellik çeşitlerini kendine çeker; baraj kurmaz; azami doygunluk uzamları oluşturur. Cinsel uyumsuzluğu üretir ve sabitler. Modern top- lum sapkındır, ama püritenliğine rağmen, ya da ikiyüzlülüğünün bir tepkisi olarak değil; gerçekten ve doğrudan doğruya sapkındır. Gerçekten... Çoğul cinselliklerin yaşlara göre ortaya çıkanlar (bebek ya da çocuk cinsellikleri), zevkler ya da alışkanlıklar yoluyla saptananlar (eşcinsellerin, yaşlılara düşkün olanların, fetişistlerin cinsellikleri), dağınık bir biçimde ilişkileri çevreleyenler (doktor-hasta, eğitmen-öğrenci, psikiyatrist-deli ilişkisindeki cinsellikler), uzamlara yerleşenler (eviçi, okul, hapishane cinsellikleri) tümü, iktidarın belirli yöntemlerinin bağlantılı olduğu öğeleri oluştururlar. İşgücü ve aile biçimini yeniden üretebilme yeteneğine sahip tek cinsellik türüne düzenleyici bir rol verilmesiyle, o zamana değin hoşgörülen bütün bu şeylerin, dikkati çekip kötücül bir sıfatla damgalandıkları sanılmasın. Bu çokbiçimli davranışlar, gerçekten insanların bedenleri ve hazlarından çekip çıkarılmıştır, ya da daha doğrusu bedenlerde ve hazlarda somutlaştırılmıştır; çok sayıda iktidar tertibatı tarafından çağrılmış, gün ışığına çıkarılmış, yalıtılmış, güçlendirilmiş, katıştırılmıştır bu cinsel davranışlar. Sapkınlıkların artması, Viktoryenlerin vesveseli zihinlerine takılan ahlâki bir tema değil, bir iktidar türünün bedenler ve bu bedenlerin hazlarıyla iç içe geçmesinin gerçek ürünüdür; belki Batı yeni hazlar icat etmeyi becerememiştir, şüphesiz el değmemiş kötülükler de keşfetmemiştir. Ama iktidarlar ve hazların oyunu için yeni kurallar saptamıştır: Sapkınlıkların donuk yüzü bu çerçevede çizilmiştir. Doğrudan doğruya... Çoğul sapkınlıkların bu şekilde yerleşmesi kendine aşırı baskıcı bir yasa uygulayan iktidardan öç almak isteyen cinselliğin bir şakası değildir. İktidarı "katlanılması gereken bir haz" biçiminde kuşatmak için ona yönelen çelişkili haz biçimleri de değildir söz konusu olan. Sapkınlıkların yerleştirilmesi bir araç-sonuçtur: İktidarın cinsellik ve hazla olan bağıntıları, kenar cinselliklerin yalıtılması, çoğaltılması ve sağlamlaştırılmasıyla artar, bedeni karış karış ölçer ve davranışlara dahil olur. Ve iktidarların bu ilerleyişi üzerine, belli bir yaşa, uzama, zevke ya da alışkanlık türüne iliştirilmiş dağınık cinsellikler sabitlenir; bu bölgesel cinselliklerden her birinin iktidara bir müdahale alanı sunmasından ve iktidarın artmasından oluşan olgular zinciri, özellikle XIX. yüzyıldan sonra, tıbbın, psikiyatrinin, fuhşun, pornografinin aracılığı sayesinde bir yandan hazzın analitik olarak azalmasıyla, öte yandan da hazzı denetleyen iktidarın çoğalmasıyla bağıntılı olan sayısız iktisadi çıkar tarafından sağlanmıştır; ya da bu çıkarlar söz konusu olgular zincirinin yerini almıştır. Haz ve iktidar birbirini götürmez; biri öbürüne karşı çıkmaz; birbirlerini izler, birbirlerine karışır ve birbirlerini kışkırtırlar; karmaşık ve olgusal uyarma ve kışkırtma mekanizmalarıyla birbirlerine bağlanırlar. Dolayısıyla, modern sanayi toplumlarının, cinsellik açısından artan bir baskı dönemi başlattığı varsayımını bir yana bırakmak gerekecektir. Bunun nedeni, yalnızca gözle görünür bir sapkın cinsellik patlamasına tanık olunması değil, daha çok -ve asıl önemli nokta budur- yerel olarak yasaklama yöntemlerine dayansa bile, gerçekte yasadan çok daha farklı bir tertibatın, birbirlerine bağlanan mekanizmalar ağıyla özgül hazların ve uyumsuz cinselliklerin çoğalmasını sağlamasıdır. Hiçbir toplumun bu derece iffet düşkünü olmadığı söylenir; sözüm ona iktidar mercileri yasakladıkları şeyi, onunla hiçbir ortak noktaya sahip olmamak istercesine bilmezlikten gelmek için hiç bu kadar titizlik göstermemişlerdir. Oysa, en azından genel olarak bakıldığında ortaya çıkan, bunun tam tersidir: Hiçbir zaman bu denli çok iktidar merkezi; hiçbir zaman böyle açık ve uzun uzadıya bir dikkat; hiçbir zaman bundan fazla döngüsel temas ve bağ; hiçbir zaman içinde hazların güçlülüğü ve iktidarların inadının daha ileride dağılmak üzere alevlendiği bu kadar çok odak var olmamıştır.
·
145 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.