Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

“Salt anlamda sevap kazanmak için, kişinin kardeşleri uğruna en adi suçları ruhuna yüklemeye istekli olması gerekir,” diyordu Ellsworth Toohey. “ Bedene acı çektirmek hiçbir şey değildir. Tek sevap ruha acı çektirmektir. Demek siz tüm insanları sevdiğinizi düşünüyorsunuz, öyle mi? Siz sevgi nedir, bilmiyorsunuz. Bir grev fonuna iki dolar yolluyor, görrevinizi yaptığınızı mı sanıyorsunuz? Sizi koca budalalar! Hiçbir bağışın değeri yoktur, ancak sizin için de kutsal olan bir şey bağışlarsanız değeri vardır. Ruhunuzu verin. Bir yalana mı? Evet, eğer başkaları inanıyorsa! Kandırmacalara mı? Evet, eğer başkalarının buna ihtiyacı varsa. Kalleşliğe, hileye, suça mı? Evet! Kendi gözünüzde en aşağılık, en çirkin olan şeylere. O eşsiz küçük egonuza karşı bir tiksinti hissettiğiniz zaman, ancak o zaman benliğinizi gerçek barış anlamında silebilir, kendi ruhunuzu insanlığın o engin ruhuyla birleştirebilirsiniz. Özel bir egonun o daracık, tıkış tıkış deliği içinde başkalarını sevmeye yer yoktur. Boşalın ki doldurabilesiniz. ‘ Hayatı seven, onu kaybeder; bu dünyadaki hayatından nefret eden, ona ebediyete kadar sahip olur.’ Klisenin ‘Afyon Tacirleri’ bu konuda bir değere sahipti. Ama o değerin ne olduğunu bilmiyorlardı. Kendini silmek, yok etmek mi? Evet, dostlarım, kesinlikle. Ama insanın kendini silmesi, temiz kalmakla, kendi temizliği ile ihtiyar etmeyi sürdürmekle sağlanamaz. Bu fedakarlık, kişinin kendi ruhunu ezip mahvetmesini de kapsar… Ah ne söylüyorum ben böyle? Bunu anlayıp başaracak olanlar ancak kahramanlar olabilir.”
Sayfa 411 - Plato Film YayınlarıKitabı okudu
·
196 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.