Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ben bir dul avradım, Efe. Oğlum gitti Yemene, gelmedi. Tarlamızı köyün ağası Kel Halil aldı elimizden. Gelinim, torunlarım aç bilaç kaldık ortalıkta. Hükümete gittim, Efe. Kel Halil'in parası var, rüşvet verir. Başa çıkılır mı onunla? Hükümet kapılarında yılın yılın süründüm. Ellerini öptüm, Efe, ayaklarını öptüm. Öksüzlerimin tarlası, dedim, alın verin. Yemen öksüzlerinin. Siz hükümet değil misiniz dedim. Babalarını götürüp çöl Yemen'de koyup geldiniz, dedim. Yıllar yılı söyledim. Taşa kâr eyledi de, Efem, hükümete kâr eylemedi. Bir avuç toprak, bir dilim ekmek... Muhtacız Efem. Seni dedim geldim, seni Efem! Derdime merhem olmazsan, ben ne yaparım Efem? Sen de olmazsan, varır boğazıma bir taş bağlarım, atarım suya kendimi. Ölür giderim Efem. Çöl Yemen'de kalandan sonra, tarlam gittikten, öksüzlerim aç kaldıktan sonra, ben niderim Efem? Sana diyorum Efem, ne deyin Efe olmuşsun? Fakir fukaranın hakkını aramadıktan sonra... Efe demek fakirin hakkı demek. Biz böyle gördük, böyle bildik Efe. Yarın sabah getiririm Efe, Yemen öksüzlerimi atarım kapına. Efe efeliğini bilmeli, hükümet hükümetliğini. Bir martin alıp da, dağda adam öldürmek mi efelik? Kel Halil'den tarlamızı al, Efe. Ya da bize bir geçim yolu bul. Ya efesin, efeliğin töresini yerine getir, ya da Iraz'ın başörtüsünü kendi başına al... Anladın mı Efe?
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.