"Estetik beklentilerimiz, kaçınılmaz ölümümüze yönelik paradoksal bir görüş noktasına sahip olmamızı kesinleştiriyor, (..) Hem öykümüzü öykü kılabilmek için zorunlu bir öğe olarak bir son istiyoruz hem de onu bir öykü olarak deneyimleyebilmek için zorunlu bir koşul olarak varoluşumuzun sürmesini istiyoruz. En ilksel estetik duyumuz şimdinin süregiden deneyimlenmesidir. Ama duyumlamanın bu ilksel koşulu, kendi ölümümüz durumunda, kapanış ile bağdaşmazdır. Ancak, kapanış beklentimizin sorumlusu da estetik duyarlılığımızın kendisidir."