Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yaïr

Yaïr
@nair
Sıkı Okur
7000 (30.03.2024)
İstanbul/Beykoz
9 Haziran 1999
386 okur puanı
Mart 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sabitlenmiş gönderi
Birisi öldü Çok eskiden - deneyen ama bilmeyen birisi.
Reklam
Yaïr
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Deniz İşçileri
Deniz İşçileriVictor Hugo
8.4/10 · 1.694 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
104 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
Profesör Y ile Konuşmalar
Profesör Y ile KonuşmalarLouis Ferdinand Celine
7.8/10 · 404 okunma
Reklam
— Gerçekten mi? — Hem de ne gerçekten!... ben size bir şey diyeyim, aklınızdan çıkarmayın Profesör Y... inanmadığım şeyi de söylemem, onu da bilin ayrıca!... velhasıl diyeceğim o ki, bizim defteri dürdüler! — Demeyin öyle! demeyin!
Felsefe tarihçisi, felsefi karşıtlıklar daha iyi anlaşılsın diye genellikle rutinleşen kategorileri harekete geçirme tuzağına düşmemelidir. Ne yazık ki, felsefe sosyolojisi kısmen de olsa, bir tür gerçekçi yanılsamanın kurbanı olmuştur; zira bilimsellik iddiasındaki sosyolojiyle hegemonya derdine düşmüş felsefe arasındaki kavgayı sorgulamaksızın yeniden üretir: Öyleyse, onu özel bir alandaki antagonist pozisyonlar mantığıyla değerlendirdiğimizde, felsefi tarihyazıcılığının efsanevi figürü, ama aynı zamanda Bergson'un geliştirdiği hafıza sorunsalının mirasçısı da olan Maurice Halbwachs'ın izlediği yolu nasıl anlayacağız? Burada, pozitivizmden mülhem bir sosyolojiyle hafızanın neospiritüalist tanımı arasında bir melezlenme olduğu ayan beyan ortada: Kolektif hafıza kavramının sosyolojideki kalıcı başarısı, onu, karşıtlık yapılarını ortaya koyacak pozisyonel alan kavramı araçlarının çok tembelce kullanıldığına ilişkin itirazın destekçisi haline getirir.
Neyse...
(...) Sabahın erken saatlerinde bir çayırlık manzarası. Kıvrım kıvrım uzanan bir nehrin aktığı bir vadinin trenden görülen, yoğun akşam sisiyle kaplı görüntüsü. Avrupa'nın öbür ucunda sevgilisinden ayrıldığı bir yer; sevgilisinin resmi unutulmuş, toprak yolların ve kamış damlı evlerin resmiyse dün gibi tazeydi. Başka bir sevgiliden geriye bir tek koltukaltı kıllarının kalması. Melodilerin tek tük bazı kısımları. Bir hareketin kendine mahsus durumu. Ruhların derin heyecanından gelen şiddetli sözler yüzünden vaktiyle dikkate alınmamış olup bugün bu unutulmuşların yanından sağ çıkan çiçek tarhı kokuları. Bir insanın farklı farklı yollarda düştüğü neredeyse acınası haller: içlerindeki yaylar çoktan kırılmış bir dizi oyuncak bebek gibi. Böyle resimlerin dünyanın en geçici şeyleri oldukları söylenebilir ama bir an gelir, tüm hayat çözülüp böyle resimlere dönüşür; hayat yolunda bir tek onlar kalır, insan bir tek onlardan kaçıp onların yanına gitmiş gibi olur, kader de kararlara ve fikirlere değil, bu esrarengiz, kısmen de manasız resimlere itaat etmiştir. Ama övünüp durduğu bütün çabaların bu anlamsız aczi, Ulrich'i neredeyse ağlatacak kadar duygulandırırken uyku sersemliğiyle acayip bir his inkişaf ediyor yahut insanın neredeyse, etrafında acayip bir hissin vuku bulduğunu söyleyesi geliyordu.
6bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.