Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yaïr

Yaïr
@nair
Sıkı Okur
7000 (30.03.2024)
İstanbul/Beykoz
9 Haziran 1999
388 okur puanı
Mart 2018 tarihinde katıldı
Yaïr
@nair·Bir kitabı okumayı düşünüyor
İnsanları Seveceksin
İnsanları SeveceksinErich Maria Remarque
8.5/10 · 319 okunma
Reklam
Çalışma hayatımın Atatürk'ün kurduğu yeni devlette başlaması benim için büyük bir talihti. Savaşlarla yıkılmış, yorulmuş, yoksullaşmış bir ülkede, O'nun yeni bir vatan yaratan ordusunun neferi idim. Maddi olanaklarımız sınırlı, yapma ve başarma isteğimiz sınırsızdı. Destek olanlar, hız verenler, yüreklendirenler vardı. Gizli açık çelmeleyenler, atılımcı ruhu köreltmek isteyenler vardı. Karmakarışık ruh halleri içinde, kafaları, yetişkinlikleri ve yürekleri çok farklı insanlar hep beraber Atatürk'ün Türkiye'sini yaratıyorduk. Ölümünün arkasından yeni bir Dünya Savaşı gelmiş, yeni insan tipleri ortaya çıkmıştı. İnsanları tanıdıkça, hızla değişen yeni ortamlarda onlarla tekrar tekrar karşılaştıkça, insana yansıyan büyük değişimi daha iyi görmek ve anlamak heyecanım artıyordu. Hayatı yapan gerçek unsurun insan olduğunu biliyordum. Yaşam notlarımı tutarken, insanlar üzerindeki bilgimi ayrı notlar haline getirmeye başladım ve son 35 yılda, kendim için onlardan büyük bir hazine meydana getirdim. Şimdi 85 yaşımda, bu gizli servetimi genç insanlara, bugünü ve yarını yaşayacaklara açıyorum. Yirminci yüzyılın sonlarında ve gelecek yüzyılda insanların, toplu yaşamının ve toplu çalışmanın yeni biçimleri içinde bunalmak, yok olmak istemiyorlarsa, insanı öğrenmek zorundadırlar. Benim çağdaşım Alman yazar Erich Maria Remarque'ın ünlü romanı nasıl "İnsanları Seveceksin" diyorsa, ben de çağdaşlarıma "insanları öğreneceksin" demek istiyorum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hiç şüphesiz, saflar yanılıyorlardı ama, düşünürler de haklı değillerdi. Bilmece sürüp gidiyor.
Dupduru deniz suyunun içinde, pek çok kez beklenmedik değişik biçimde, oldukça iri hayvanlar görmüştü: Denizanası türünde bir yaratık; suyun dışında yumuşak bir billura benzer, suyun içine yeniden atılınca, saydamlık, renk eşitliği, kaybolacak derecede, oradaki ortama katılır. Bundan şu sonuca ulaşmıştı: Değil mi ki canlı saydamlıklar suda yaşıyordu, bunlar kadar canlı daha başka saydamlıklar da havada yaşayabilirlerdi pekâlâ. Kuşlar hava yaratıkları değillerdir; onlar hem havada, hem de karada yaşıyorlardı. Gilliatt ıssız havaya inanmıyordu. Diyordu ki: “Madem deniz doludur, hava neden boş olsun?” Hava rengindeki yaratıklar ışık içinde görünmez olurlardı, böylelikle de gözümüzden kaçabilirlerdi; bunların havada bulunmadığını kim kanıtlayabilir?
Reklam
(...) Pauline, benden uzaklaş, bırak beni! Benim yüzümden mutsuz olduğunu bilmektense dünyanın bütün acılarına katlanmayı yeğlerim. Ama belki de yanımda onu kovacak beyaz, güzel eller olmadığı için ruhumu ele geçiriyor şeytan. Hiçbir zaman bir kadın, avutmalarının merhemini sürmedi tenime; bu yüzden bilmiyorum, bu bezginlik anlarında aşkın başımın üstünde kanat çırparak ruhuma yeni yeni güçler verip veremeyeceğini. Bu amansız yazgı belki de yalnızlığımın bir meyvesi; zenginliklerinin bedelini görülmedik acılarla ödeyen, yüzüstü bırakılmış ruhun sancılarından biri. Hafif hazlara hafif acılar yaraşır; uçsuz bucaksız mutluluklara da görülmemiş sıkıntılar. Ne korkunç bir yargı!
Yaïr
@nair·Bir kitap okudu
104 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
Profesör Y ile Konuşmalar
Profesör Y ile KonuşmalarLouis Ferdinand Celine
7.8/10 · 404 okunma
— Gerçekten mi? — Hem de ne gerçekten!... ben size bir şey diyeyim, aklınızdan çıkarmayın Profesör Y... inanmadığım şeyi de söylemem, onu da bilin ayrıca!... velhasıl diyeceğim o ki, bizim defteri dürdüler! — Demeyin öyle! demeyin!
Yaïr
@nair·Bir kitap okudu
152 syf.
8/10 puan verdi
·
899 günde okudu
Ahlak ve Nazariyat
Ahlak ve NazariyatYalçın Koç
8/10 · 3 okunma
6bin öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.