Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Sokrates
Hippias! Sevgili dostum. Sen kurtulmuş ve mutlu bir insansın. İnsanların bilmeleri gereken şeyleri biliyorsun ve söylediğin şekilde bu bildiklerini çok iyi bir biçimde uygulamaktasın. Fakat benim kötü bir kaderim var ve bu nedenle de sürekli yoldan çıkıp şaşırıyorum. Sizin gibi bilge insanlarla karşılaştığım zaman bu şaşkınlığımı gösteriyorum ve sürekli olarak eleştiriliyorum. Çünkü sen şimdi söylediğin şeyleri benim için söylüyorsun. Değersiz boş ve aptalca işlerle ilgilendiğimi ifade ediyorsun. Ancak sana inanarak senin dediklerini yaparsam, yani güzel bir konuşma yapmak, bir mahkemeye ya da bir toplantıda amaca ulaşmanın temel şey olduğunu ifade ettiğimde, başkaları ve özellikle de sürekli olarak söylediklerimin aksini ispatlamaya çalışan o kimse bana çok kötü şeyler söylüyor. Bu adam hem benim çok yakınım, aynı evde yaşıyoruz. Evet her ne zaman evime gitsem ve benim güzelin kendisinin ne olduğunu bilmediğim apaçık ortadayken yine de güzel şeylerden söz etmeme kızıyor ve bu durumdayken halen utanıp utanmadığımı soruyor. "Sen güzelin ne olduğunu bile bilmiyorsun, buna karşın bir konuşmanın ya da başka bir şeyin güzel olup olmadığını nasıl bilebilirsin? Durum böyleyken halen yaşamanın ölmekten daha iyi mi olduğunu sanıyorsun?" diyor. Evet tam da bu böyle, hem o hem de sen beni küçük görüp eleştiriyorsunuz. Ancak yine de tüm bu duruma katlanmalıyım çünkü bundan da belli yarar sağlayacağım. Hippias! Her ikinizle olan konuşmalarımdan bir sonuca vardım. Evet artık güzelin zor olduğuna dair sözün anlamını bildiğimi sanıyorum.
·
99 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.