Şuna inanıyorum ki akılları baştan alan bu ilk karşılaşmalarda Dan ve kadın, birbirlerinde gördükleri şeyler konusunda yanılıyorlardı. Her biri kendi yalvaran, yaralı bakışının yansımasını görüyor, onu arzu ve bütünlük sanıyordu. Her biri kanadı kırık bir yavru kuştu ve başka bir kanadı kırık kuşa sarılarak uçmaya çabalıyordu. İçlerinde boşluk hisseden insanlar hiçbir zaman bir başka eksik insanla birleşerek iyileşemezler. Tersine, iki kırık kanatlı kuşun eşleşmesi hantal bir uçuşa yol açar. Uçmasına yardıma sabır yetmez; er geç birbirlerinden ayrılmalı ve yaraları ayrı ayrı sarılmalıdır.