Diriliş, ancak esaslı bir yıkımdan sonra gelir...
~~~insan bir şeyleri istemesiyle varlık gösterir~~~
Jenny Erpenbeck in en son romanı Kairos, 2024 Booker kısa listede olan bizde listedeki tek çevrili kitap olması dolayısıyla yazarı okumak istedim yoksa aklımda olan bi yazar değildi asla :) iyiki listede adı geçmiş ve ben yazara bi şans vermişim, akıcı üslubuyla severek okudum. Hatta diğer kitaplarını listeme almama neden olmuştur*** Zira Jenny Erpenbeck destansı bir hikaye anlatıcısı olma özelliğiyle çağdaş Alman edebiyatının en önemli ve en güçlü sesi olarak görülmektedir.
Doğu Almanya'nın çöktüğü, gelgitli bi dönemin korkunç olaylarının ortasındaki karmaşık aşk hikayesidir "Kairos". Avrupa tarihindeki sarsıcı bir dönemin içinde, iki aşığın bir ilişkinin yıkıntıları arasından geçen samimi ve yıkıcı öyküsüdür aynı zamanda. 1980'lerin sonunda Doğu Berlin'de, on dokuz yaşındaki Katharina'nın ellili yaşlarındaki Hans adında evli bir yazarla şans eseri tanışmasıyla başlayan aşkı anlatır. Berlin. 11 Temmuz 1986. Tesadüfen tanışırlar. Katharina genç bir öğrenci, Hans daha yaşlı ve evli, tanışma anındaki Katharina'nın kendine göre ilişki çıkarımları ince detayları çok güzeldi. Onların bi yerde yaşadığı aslında, müzik ve sanata olan ortak tutkuyla beslenen ve sürdürmeleri gereken gizlilikle daha da artan yoğun ve ani bir çekimdir. Aralarında tehlikeli bir çekimin ilişki sarmalı vardır. Yaşadıkları tutkulu ama zorlu uzun soluklu ilişkileri, gerileyen Doğu Almanya'nın arka planında, 1989'da dağılmasının ve ardından gelenlerin yol açtığı ayaklanmalar boyunca gerçekleşir. Doğu Almanya parçalanmaya başladıkça çevrelerindeki dünya da değişir; eski kesinlikler ve eski sadakatler de değişir; büyük kazanımları aynı zamanda derin kayıplar içeren yeni bir çağın başlangıcını oluşturan devrin içinde yaşananlar ve ilişkiler...
Katharina büyürken ve kendi ideolojisine sahip koca bir dünya varken arkasında, Hans ilişkinin sınırlarını belirleyen rolde olur. Jenny Erpenbeck'in, sade üslubuyla ve muazzam akıcılıkla yazdığı "Kairos" arka planda tarihin ağırlığı, Doğu ve Batı'nın belirli deneyimleriyle kültürel ve öznel hafızanın bireysel kimliğini de şekillendirme yolunda ilerlerken, devletler ile ideolojiler arasındaki bu dönemin varoluşsal şaşkınlığını ideal olmayan bir aşk içindeki iki aşığın yolunu anlatır. Yoğun dönemimde yormayan diliyle bana güzel aralar oluşturan bi kitap olmuştur. Severek okudum...
~~~Öldürmek korkunç bir şey.
Ancak yalnızca başkalarını değil,
darda kaldığımızda kendimizi de öldürürüz~~~
·
3 artı 1'leme
·249 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.