"Tanrının Formülü" benim için gerçekten etkileyici bir okuma deneyimi oldu. Kitabın başlangıcı 1951'de İsrail Başbakanı'nın Albert Einstein'ı ziyaretiyle başlayan bir gerilim atmosferiyle dolu. Bu ziyaret, sadece atom bombası projesi hakkında değil aynı zamanda evrenin temel yasaları ve tanrının varlığı gibi derin felsefi konuları da kapsıyor. Bu karmaşık olaylar arasında CIA'nın devreye girmesiyle hikaye daha da derinleşiyor.
Kitabın dilindeki çekiciliği ve akıcılığı gerçekten çok beğendim. Ancak teknik terimlerin yoğunluğu zaman zaman okumamı zorlaştırdı diyebilirim. Yazar, bilimsel bilgilerin doğruluğunu vurgulasa da, bazı bölümlerdeki derinlik beni biraz sıkıyor gibi hissettirdi. Bununla birlikte kuantum fiziği ve kriptografi gibi konulara ilgim olduğu için bu kitabı büyük bir ilgiyle okudum.
Kitabın çevirisi oldukça başarılı ve akıcı. Kalınlığı sizi korkutmasın, çünkü akıcı bir üsluba sahip olduğu için hızlıca okunabilir. Fakat kitabın tam olarak sindirilmesi zaman alabilir. Bazı felsefi ve bilimsel konuların daha derinlemesine anlaşılması için kitabı ikinci kez okumam gerektiğini düşünüyorum.
Sonuç olarak, "Tanrının Formülü" benim için sorgulayıcı ve düşündürücü bir kitap oldu. Bilimsel açıdan ilginç tespitlerle dolu olan bu kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum. Yazarın diğer eserlerini de mutlaka okuyacağım.