Gönderi

Prusya başbakanı Bismarck, Almanya’nın liderliğini Avusturya ile bölüşmek niyetinde değildi. Schleswig-Holstein için yapılan ortak savaşı, Avusturya’nın bitmez tükenmez gaflarından birine dönüştürdü. Bu gaflar, on yıl boyunca Avusturya’nın Büyük Devlet ola-rak durumunu, gittikçe eritmişti. Bu hataların yapılmasının nedeni daima aynıydı: Avusturya’nın, düşman devleti yatıştırmak için, onunla işbirliği yap-mayı önermesi. Yatıştırma stratejisi, on yıl önce Kırım Savaşı zamanında Fran-sa’ya karşı başarılı olmadığı gibi, Prusya’ya karşı da başarılı olmadı. Avustur-ya’nın Prusya’nın baskısından kurtuluşunu satın alamadığı gibi, Danimarka’ya karşı kazanılan ortak zafer de taciz için çok uygun bir forum yarattı. Avustur-ya, şimdi Prusyalı müttefiki ile Elbe Dükalıkları’nı yönetmekle uğraşacaktı ve Prusya Başbakanı Bismarck, Avusturya topraklarından yüzlerce mil uzakta ve Prusya topraklarına bitişik olan bu topraklardan, uzun zamandan beri istediği son hareketi yapmak için yararlanmakta kararlıydı. Gerginlik arttıkça Napoleon’un kararsızlığı daha da belirgin hale geldi. Alman-ya’nın birleşmesinden korkuyordu ama Alman milliyetçiliğine de sempati duyuyordu ve halledilemez ikilemi çözmek için çırpınıyordu. Prusya’yı, en gerçek ulusal Alman devleti olarak düşünüyordu. 1860’ta şunu yazdı: “Prusya, Alman milliyetçiliğini, dini reformu, ticari gelişmeyi ve liberal anayasal düzeni temsil ediyor. Gerçek Alman krallıklarının en büyüğü-dür; diğer Alman devletlerinden daha çok düşünce özgürlüğüne ve da-ha çok aydınlanmaya sahiptir ve daha çok politik haklar vermekte-dir.” Bismarck, her kelimenin altına imzasını atabilirdi. Ancak Bismarck’a göre, Napoleon’un Prusya’nın eşsiz durumunu kabul etmesi, Prusya’nın nihai zaferi için anahtar niteliğindeydi. Sonuçta, Napoleon’un Prusya’ya duyduğunu açıkça belirttiği hayranlığı, hiçbir şey yapmamak için başka bir bahane oluşturdu. Kararsızlığını, zekice manevralar diye rasyonalize eden Napoleon, gerçekte bir Avusturya-Prusya savaşını teşvik etti; çünkü Prusya’nın kaybedeceğini düşü-nüyordu. Eski Dışişleri Bakanı Alexandre Walewski’ye 1865 Aralığında şöyle yazıyordu: “Aziz dostum bana inan, Avusturya ile Prusya arasındaki savaş, bize birden fazla avantaj sağlayabilecek umut edilmeyen ihtimallerden birisini oluşturmaktadır.”Gariptir ki, Napoleon savaşa doğru gidişi teşvik ederken, yenilme ihtimalini bu kadar yüksek bulduğu Prusya’nın, neden savaş konu-sunda bu kadar kararlı olduğunu hiçbir zaman kendisine sormamış olmasıdır.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.