“Düşmesin bizimle yola:
evinde ağlayanların gözyaşlarını
boynunda ağır bir zincir gibi taşıyanlar!
Bıraksın peşimizi kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar!
İşte:
şu güneşten düşen ateşte
milyonlarla kırmızı yürek yanıyor!
Sen de çıkar göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten düşen ateşe fırlat;
yüreğini yüreklerimizin yanına at! “
Akın var akın güneşe akın!
Güneşi zaptedeceğiz, güneşin zaptı yakın!