Abdülhamid’in sürgün sırasında her gün görüştüğü doktorunun günlüklerinden yararlanarak yazılan bu kitabın, başta Prof. İlber Ortaylı olmak üzere birçok tarihçi ve araştırmacı akademisyenlere sorularak hazırlanması beni cezbetti.
Kitabı okurken daha önce edindiğimiz bilgilerin bizi sorgusuz önyargılara sevk ettiğini anladıkça hem kızdım hem de şaşırdım.
Yakın tarih (artık pek yakın sayılmazsa da biz gençken öyle derdik) ile ilgileniyorsanız çok güzel bir kitap. Büyük bir zevkle okudum. Tavsiye ederim.