İstibdat ve Hürriyet

Kaplanın Sırtında

Zülfü Livaneli
“Mutlaka okuyun.” Müjdat Gezen “Olağanüstü ve ayrıksı bir roman.” Prof. Onur Bilge Kula “Soluk soluğa okunacak ve bir yazar kurgusu olamayacak kadar müthiş güzellikte…” Sırrı Süreyya Önder “Tarihi romanlar, edebiyat dışı tartışmaları cezbetmesi açısından yazması zor romanlardır. Kaplanın Sırtında, tüm siyasi ağırlığına rağmen, bu zorluğu aşarak en edebi Livaneli romanı olmuş.” Burhan Sönmez - Pen International “Muhteşem eser…” Özdem Sanberk “‘Kaplandan’ inince ‘kendini kaybeden’ bir ‘insanın’ hikâyesi.” Burak Soyer Tahttan indirilişinin üzerinden bir asırdan uzun bir zaman geçmiş olan II. Abdülhamid’in yaşamının en ilginç evresi Livaneli’nin çağdaş anlatısıyla gün yüzüne çıkıyor. Devrik padişahın, ihtilalci fikirlerin filizlendiği Selanik şehrindeki günleri hem bir vicdan muhasebesi hem de yoğun bir psikolojik gelgit dalgası. Türk edebiyatının kuşak bağı Zülfü Livaneli, II. Abdülhamid’in tahtını kaybettikten sonra yaşadıklarına odaklanırken, okuru dönemin atmosferine ve düşünce yapısına yaklaştıran bir dil lezzetini, akıcı üslubuyla harmanlıyor. Tarih ile kurgunun iç içe geçtiği bu anlatıda II. Abdülhamid kaplanın sırtından iniyor ve tüm roman kahramanları gibi kendini savunmaya çalışıyor.
324 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Kaplanın Sırtında - Z. LİVANELİ (Ben okumadan yaşayamam!)
324 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Fark ettiniz mi, toplumun hangi kesiminden olursak olalım tutunduğumuz dal aynı: "okumak." Şah da padişah da olsa böyle, boğazından kısarak kitap alacak durumdaki biri olsa da böyle.
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 202213,1bin okunma
SÜRGÜNDE BİR PADİŞAH
324 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabın tarihi olaylar kısmına değinmek daha çok tarihçilerin işi. Abdülhamid'in tahttan indirilmesi, İttihat ve Terakki, Jön Türkler, Ermeni mevzusu, katliamlar, kirli siyasetler, Mithat
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 202213,1bin okunma
SÜRGÜN (HAL) PADİŞAH
324 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bu kitap çok konuşuldu. Çok eleştirildi. Gerek padişahtan gerek yazardan dolayı objektif olunmadığı iddia edildi. İşte merakımı cezbeden de tam da bu oldu. Livanelinin birkaç kitabını okudum. Popüler
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 202213,1bin okunma
Kaplanın Sırtında
324 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Tahttan indirilişinin üzerinden bir asırdan uzun bir zaman geçmiş olan II. Abdülhamid'in yaşamının en ilginç evresi Livaneli'nin çağdaş anlatısıyla gün yüzüne çıkıyor. Devrik padişahın, ihtilalci fikirlerin filizlendiği Selanik şehrindeki günleri hem bir vicdan muhasebesi hem de yoğun bir psikolojik gelgit dalgası. Türk edebiyatının kuşak bağı Zülfü Livaneli, II. Abdülhamid'in tahtını kaybettikten sonra yaşadıklarına odaklanırken, okuru dönemin atmosferine ve düşünce yapısına yaklaştıran bir dil lezzetini, akıcı üslubuyla harmanlıyor. Tarih ile kurgunun iç içe geçtiği bu anlatıda II. Abdülhamid kaplanın sırtından iniyor ve tüm roman kahramanları gibi kendini savunmaya çalışıyor.
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkilap Kitabevi · 202313,1bin okunma
Stratejinin böylesi!
324 syf.
·
Puan vermedi
·
33 günde okudu
Ters köşe olduğum bir kitap diyebilirim. sol kesimin Abdülhamid için görüşlerini biliyorum, hatta günümüzde bir espri var; “sen Abdülhamid’i savundun” diye… Ne yalan söyleyeyim hiç böyle bir kitap beklemiyordum. Daha önce yazarın yine sarayla ilgili engereğin gözü kitabını okumuştum, ve oha bunlar doğru olamaz demiştim. Abdülhamid’i anlatan bu kitabında da aynı şeyleri bekliyordum. Ama her romanını severek okuduğum yazar bu eserini yazarken bence Abdülhamid’e hayran olmuş. Abdülhamid’in saltanatından önce Avrupa seyahatinden, tahta çıkmasından, uyguladığı sansür, kurduğu hafiye teşkilatı, sürgüne gönderilmesi, orada yaşananlar, maiyeti, çocukları, hanımları, annesi ve onun rahatsızlıkları ile ilgili pek çok bilgi akıcı şekilde anlatımış. Bazı yerlerde gözlerim doldu, bazı yerlerde ağzım açık kaldı. Çok büyük sultanmış Abdülhamid. Kitap yayınlanmadan birkaç gün önce yazarın yayınevinin instagram sayfasında bir açıklaması vardı; “ bu kitabı ne sağcılar ne solcular kimse yalanlayamaz, çünkü kaynaklarım çok sağlam” demişti. Kitabın sonunda da yerli yabancı pek çok kaynak ismi verilmiş. O kaynaklardan bende bir kaç tane seçtim, ilerleyen zamanlarda okuyacağım. Okudukça ne kadar cahilim diyorum. Ben “kaplanın sırtında” kitabını çok beğendim, tavsiye ederim.
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 202213,1bin okunma
Kaplanın Sırtında- Zülfü Livaneli
324 syf.
·
Puan vermedi
Kırılması gereken ön yargılar vardı.. Zülfü Livaneli, kurgularında tarafsız olamadığını düşündüğüm ve görüşünü açıktan açığa okuyucuya benimsetmeye çalıştığını hissettiğim için kitaplarından bir
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkilap Kitabevi · 202313,1bin okunma
324 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Arkadaşlar ben Zülfü Livaneli'yi severim, yanlış anlamayın ama, Ermeni sevdasını da anlamış değilim. Kitaplarında muhakkak değiniyor. Bir de Ermeniler tarafından Türklere yapılan zulümlere değinmesini isterdim. O günün şartlarında ayaklanmışlar, vatana ihanet etmişler. Türkler unuttu gitti, biz milletçe unutmaya alışığızdır ,kötü şeyleri unutmak isteriz. Ama Ermeni halkının sürekli önümüze bunu getirmesinden de çok sıkıldım. Benim için O ,bu farketmez,insan olsun yeter. Kitabın arkasında barkod okutma ile çıkan söyleşisinde Türkler özür dilesin diyor, aynı zamanda kendi yazmış. Abdülhamid camide iken suikast yaptı Ermeniler,20 küsur insan öldü diyor. Ermeniler bizden özür diliyor mu? Bunun dışında Abdülhamid'i ve o dönemi tarafsız yazmaya gayret etmiş. Ama ben yine tekrarlıyorum acaba bazı aydın yazarlarımız Ermeni taraftarı olarak kitaplarında bahsedince para mı alıyorlar insanlardan ? Bir kere yazar geçersin belki, ama bunun sürekli niye propagandasını yapıyorsun ?
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 202213,1bin okunma
324 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Eser her ne kadar kaleme alınırken başvurulan kaynaklar okura sunulmuş olsada, farklı bir kalemden bu yaşanılanların yorumlarını dinlemek muhtemelen tamamıyla zıt bir perspektif ile karşı karşıya bırakacaktır bizi ve farklı düşünceler etrafında toplayacaktır. Sultan'ın hatıraları içinde gençlik yılları ile sürgün yılları arasında yolculuk yapacaksınız diyebilirim. Sürgünde ki hayatını merak edenler için kaynak niteliğinde bir eser. Okuruna kazandırdığı farklı bakış açıları da cabası... Dili her zaman ki Livaneli tadında. Yalın ve anlaşılır. Anlatımı sade, merak duygusu diri, öğreticiliği tadında, akıl oyunlarından uzak keyifli bir yolculuk. Hatırat olarak kaleme alınan eserlerin bu minval üzerine işlenmesi eminim okunurluklarını artıracak, oluşturulan sohbet havası okuru eserden uzaklaştırmayacaktır. Sonuçta pek az kişi İlber hocanın eserlerinde kullandığı akademik dili sıkılmadan okuyabiliyor. Livaneli'nin eserlerini incelediğimizde işlenen Konu itibari ile alışılagelmişin dışında bir çalışma olsada kalemin ustalığı ben burdayım diye haykırıyor. Fakat şiirlerinde bu tadı alamadığımı itiraf etmeliyim. Ayrıca kitap kapağının başlı başına ince bir çalışma olduğunu, ince nüanslar ile İmparatorluğun dönemine uygun olduğunu söylemeden geçmek haksızlık olur. Okuyun, okutturun...
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkilap Kitabevi · 202313,1bin okunma
324 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Kesinlikle tavsiye ederek başlamak istiyorum. Dönemi çok güzel bir şekilde anlatmasının yanı sıra Abdülhamidin ve çevresinin ruh halininde anlatılması harika olmuş. Değerli büyüklerimizinde yorumladığı gibi Livaneli nin kaleminde okumak ayrı bir güzellik ve bakış açısı katmış Zihnimizde sert düşüncelerle yerleştirdiğimiz bazı konular yumuşayarak açığa çıkmaktadır. Etkileyici ve sürekleyici bir anlatım içine çekiyor insanı. Buda Livaneli farkı … Herkese tavsiye ediyorum Keyifli okumalar…
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 202213,1bin okunma
324 syf.
7/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Yanılmıyorsam okuduğum 13. eseri oldu Zülfü Livaneli'nin...Tabii Serenad, Kardeşimin Hikayesi, Son Ada vb. gibi eserlerini okuduysanız, beklentiniz yüksek olabiliyor okuyacağınız her eserinde... II. Abdülhamid' i konu alan bu kitapta özellikle artık taht sahibi olmadığı dönemde, padişahın psikolojik durumunu, yaşamını ve ruh durumunu ifade ettiğini belirgin bir şekilde görebiliyoruz... Maalesef sebebinden emin olmamakla birlikte nedense o duyguları çok hissedemedim, bu yönüyle bir tık beklentimin altında kaldığını dile getirebilirim. Fakat şunu daha iyi anladım ki, kral da olsan padişah da olsan hayat sana travmalar ve korkular yaşatmaya devam edecektir. Bu yönüyle gücün, güçlü olmanın bile aslında çok tehlikeli olduğunu, ve temkinli olmayı bir an bile bırakmamak gerektiğini bize çok güzel bir şekilde ifade ediyor yazar... ........Herkese Keyifli Okumalar Dilerim.........
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkilap Kitabevi · 202313,1bin okunma

Yazar Hakkında

Zülfü Livaneli
Zülfü LivaneliYazar · 40 kitap
Zülfü Livaneli, (d. 20 Haziran 1946, Ilgın), Türk müzisyen, senarist, politikacı, yazar ve yönetmen. İlk yılları Tam adı Ömer Zülfü Livanelioğlu’olup, aslen Artvin’in Yusufeli ilçesinden olan Livanelioğlu ailesinin büyük dedeleri Ömer Efendi 93 Harbi’nde Artvin’in Ermeni ve Rus işgaline uğraması üzerine Erzurum’a gelerek Ahmet Muhtar Paşa’nın ordusuna katılmıştır. Ömer Efendi Harput Redif Taburu’na mülazım rütbesiyle atanır. Daha sonra burada çıkan çatışmada şehit düşer. Ömer Efendi’nin tek oğlu olan Zülfü Efendi, Türkiye’nin muhtelif yerlerinde sorgu hakimi olarak görev yapar. Soyadı Kanunu çıktığında babasının geldiği Artvin/Yusufeli/Livane Sancağına izafeten Livanelioğlu soyadını alır. Zülfü Efendi’nin erkek çocuklarından üçü de hakim olmuştur. En büyükleri ve Zülfü Livaneli'nin babası olan Mustafa Sabri Livanelioğlu, Yargıtay Başkanlığı’na kadar yükselmiştir. Kariyeri Ankara Cumhuriyet Lisesi mezunudur. Daha sonraki tarihlerde ABD Fairfax Konservatuarı'nı bitirmiştir. Zülfü Livanelioğlu bağlama çalmayı teyzesi Nazmiye (Türeli) Yücel'in eşi olan eniştesi Turhan Yücel'den Ilgın'da yaşadığı yıllarda ve yaz tatillerinde öğrendiğinde, eniştesi Turhan bey'in kendisine hayatını değiştirecek bir sermayeyi hediye ettiğinden haberi yoktu. Zülfü Livaneli, müziği ile birçok ulusal ve uluslararası ödül aldı ve eserleri Joan Baez, Maria Farantouri, Maria del Mar Bonet, Leman Sam gibi onlarca yerli ve yabancı sanatçı tarafından yorumlandı. Kültür, sanat ve politika alanında Türkiye’nin önemli isimlerinden birisi olan sanatçı, sanat yaşamı boyunca 300'e yakın besteye ve 30 film müziğine imzasını attı. Türkiye'den ansızın ayrılarak İsveç'e sürgün yıllarında bulaşıkçıklık dahil muhtelif işlerde çalışan Livaneli'nin en büyük arzusu bir gün Türkan Şoray ile tanışabilmek ve o zaman Türkiye'de suçlanan kişilerin uğrak yeri haline gelen İsveç'te bulunan ünlü yazar, gazeteci veya şairlerle karşılaşabilmekti. Bugüne kadar dört uzun metrajlı film yönetti: "Yer Demir Gök Bakır", "Sis", "Şahmaran" ve "Veda". Valencia Film Festivali'nde "Altın Palmiye" ve 1989'da Montpelier Film Festivali'nde "AltınAntigone" ödülüne layık görüldü. "Sis", "En iyi Avrupa Film Ödülü"ne aday gösterildi. Sanatçının filmleri Türkiye, ABD, Fransa, Almanya, İsviçre ve Japonya'da gösterime girdi ve BBC, WDR, İspanya, Kanada ve Japon televizyonları gibi birçok televizyon şirketine satıldı. Ekim 1986'da Cengiz Aytmatov'un daveti üzerine Federico Major, Yaşar Kemal, Arthur Miller ve diğer ünlü sanatçı ve düşünürlerin katıldığı Kırgızistan ve daha sonra Wengen, Granada ve Mexico City'de toplanan Issyk-Kul Forumu'nda yer aldı. Livaneli, Elia Kazan, Jack Lang, Vanessa Redgrave, Arthur Miller, Mikhail Gorbaçov, Mikis Theodorakis gibi ünlü kişilerle birlikte dünya kültürünün ilerlemesi ve dünya sanatlarının gelişmesine katkıda bulunmak üzere çalışmalarda bulundu. 1996 yılında Paris’te merkezi bulunan UNESCO (Birleşmiş Milletlerin Eğitim Kültür Bilim Kurulu) tarafından büyükelçilik verilen sanatçı Livaneli, 1978 yılında yaptığı "Nazım Türküsü" adlı albümde Nazım Hikmet'in şiirlerinden bestelediği şarkıları bir araya getirdi. "Arafatta bir çocuk", "Geçmişten Geleceğe Türküler", "Sis", "Orta Zekalılar Cenneti", "Diktatör ile Palyaço", "Sosyalizm öldü mü", "Engereğin Gözündeki Kamaşma" ve "Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm" ve "Mutluluk" ve Leyla'nın Evi, Sevdalim Hayat, Son Ada ve Sanat Uzun, Hayat Kisa, Serenad kitaplarının yazarı olan Livaneli, hâlen Vatan Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir. Sanatçı uluslararası kültür çevrelerinde tanınmakta ve saygı görmektedir. Ömer Zülfü Livaneli Ülker Hanım'la evlidir ve bir kızı vardır. Kızı Aylin Livaneli eğitimi ve yaptığı pek çok işten sonra müzik ile ilgilenmiş. 5 albüme imza atmıştır. Müziğe ara veren Aylin Livaneli şuan yurt dışında ekonomi üzerine eğitim almaktadır. Yayınlanmış 3 kitabı bulunmaktadır. Livaneli vejetaryendir. 19 Mayıs 1997 tarihinde, Ankara Hipodrom meydanında verdiği konsere 500.000 kişinin katılmasıyla Türkiye'nin en büyük konserini gerçekleştirme ünvanını kazanmıştır. Siyasi kariyeri Livaneli 1994 yerel seçimlerinde, Sosyaldemokrat Halkçı Parti'den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday oldu. Anavatan Partisi'nin adayı İlhan Kesici, Refah Partisi'nin adayı Recep Tayyip Erdoğan ve Doğru Yol Partisi'nin adayının Bedrettin Dalan olduğu çekişmeli seçim sürecinde oyların %20,30'unu alan Livaneli üçüncü geldi. Erdoğan ise %25,19'luk bir oranla Belediye Başkanı seçildi. Livaneli, 2002 genel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'den İstanbul milletvekili seçildi. Partinin 13. Olağanüstü Kurultayı'nda yeter sayıda imza bulamadığı için genel başkan adayı olamadı ve parti yönetimini ağır şekilde suçlayarak istifa etti. Livaneli, istifasını açıklarken şunları söyledi: "CHP yönetimi, Atatürk'ün laik, devrimci, halkçı, çağdaş ve reformcu çizgisini 21. yüzyıla taşıyamadığı için ülkemizi içinden çıkılması güç bir siyasi karmaşaya sürükledi. Bu büyük tarihsel ve siyasi kaymayı engelleyebilmek ve CHP'yi özündeki devrimci, reformcu ilkelere tekrar kavuşturabilmek için, parti içinde her düzeyde büyük çaba harcadım. Ama ne yazık ki bu çabalar da diğerleri gibi sonuçsuz kaldı. Partideki muhalif fikir ve kişileri yok etme alışkanlığı, bu kurultaydan sonra da bir kıyıma dönüşerek devam ediyor. CHP içinde kalarak mücadele etme yolları artık tükendi. Parti, örneği görülmemiş bir şekilde antidemokratik ve oligarşik bir yapıya dönüştürüldü."
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.