Öyle sanıyorum ki bu başarı kendiliğinden hâsıl olmamalıydı. Ben çırpınmalıydım; ben didinmeliydim. Ben ayrılıklar çekmeliydim. Aşk perisinin okları kalbimi delik deşik etmeliydi. Bendeki cazibeye kapılma, Gönül’ün anlamamazlıktan gelmesiyle titremeliydi. Ben yalvarmalıydım; Gönül eğlenmeliydi. Ben ağlamalıydım, Gönül gülmeliydi.
Gönül bir kale olmalıydı. Ben onu bütün cesaretimle, bütün irfanımla kuşatmalıydım. O zaman ruhum memnun, gönlüm rahat olurdu.