Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ahmet Hikmet Müftüoğlu

Ahmet Hikmet MüftüoğluÇağlayanlar yazarı
Yazar
7.5/10
641 Kişi
3.520
Okunma
130
Beğeni
11,3bin
Görüntülenme

Hakkında

Ahmet Hikmet Müftüoğlu Yazar ve diplomat. 1870 yılında İstanbul'da doğdu. Babası Müftüoğlu Sezai Beydir. Dedesi Yunanlılar tarafından şehid edilen Mora Müftüsü Abdülhalim Efendidir. Dedesinin müftü olması sebebiyle "Müftüoğlu" adını almıştır. Ahmed Hikmet, sık sık hastalanması sebebiyle okula muntazaman devam edememesine rağmen, Dökmecilerdeki Taş Mektebi ile Mahmudiye Vakıf ve Soğukçeşme Askeri Rüşdiyesini bitirerek Galatasaray Mekteb-i Sultanisine girdi. Dördüncü sınıftayken ilk eserinin basılışı edebiyata ilgisini artırdı. 1888'de Galatasaray'ı bitirdi ve Hariciye Nezareti Umur-ı Şehbenderi Kalemine memur tayin edildi ve vazifesi dışında Fransızcadan roman tercümeleri yaptı. Marsilya, Pire ve 1890 yılında da Kafkasya'ya gönderildi. Sefaretlerde çalışan yazar, 1896'da İstanbul'a dönerek Umur-ı Şehbenderi Kalemi Ser-halifeliğine getirildi. Meşrutiyete kadar Hariciye Nezareti merkezinde çalıştı. Bir yıla yakın Nafia Nezaretinde, Ticaret Müdiriyet-i Umumiyesinde vazife aldı. Tekrar Hariciye Nezaretine dönerek 1912'de Peşte Başşehbenderi oldu. Bu tarihe kadar geçen zaman içinde Ahmed Hikmet, 1908 yılında Türk Derneğinin ve 1911 yılında da Türk Yurdu'nun kurucu üyesi olarak hizmet verdi. 1918'de İstanbul'a dönen yazar, 1924 yılında Halife Abdülmecid Efendinin Ser-karinliğine, iki yıl sonra da Hariciye Vekaleti Müsteşarlığına getirildi. Anadolu-Bağdat Demiryolları İdare Meclisi Azalığı ve Elektrik Şirketi İdare Meclisi Azalığı görevlerini de üstlendi. Ahmed Hikmet 19 Mayıs 1927 günü karaciğer kanserinden öldü. Ahmed Hikmet'in edebiyat merakı daha lise yıllarında başlamıştı. Bu alandaki merakının, aileden gelen bir haslet olduğunu ifade eder. İlk olarak Asır Kütüphanesi neşriyatı arasında çıkan Leyla Yahut Bir Mecnunun İntikamı yayınlandı. Daha sonra Fransızcadan Tuvalet ve Letafet ve Bir Riyazinin Muaşakası adlarında iki eser tercüme ettiyse de, doğu ile batı kültürünün çok farklı olduğunu görerek bir daha eser tercüme etmedi. Servet-i Fünun devrinde, İkdam ve Servet-i Fünun dergilerinde yazdığı hikaye ve nesirlerini 1901 yılında Haristan ve Gülistan adlı eserlerde topladı. Bu iki eserinde Ahmed Hikmet Müftüoğlu, daha iyi tesir yapmak, gönülleri heyecanlandırmak için mübalağalı bir üslub kullandığını, ağır ve anlaşılması güç Servet-i Fünun dilini işlediğini ve hayal mahsulü konular anlattığını bizzat kendisi söyler. Kendisinin de ifade ettiği sebeplerden dolayı bu iki eseri fazla itibar kazanamamıştır. İkinci Meşrutiyetten sonra, zamanın modasına uyarak o da Turancılık edebiyatı akımına uymuştur. Bu akıma bağlı olarak yazdığı yazıların büyük kısmını Çağlayanlar (1922) adlı eserinde toplamıştır. Bu eserinde yazar arı Türkçeciliğe yönelmiş, fakat bu defa da kelime uydurma ve Servet-i Fünundan kalma hayalcilikten kendini kurtaramamıştır. Gönül Hanım adlı romanı Tasvir-i Efkar Gazetesinde tefrika edilmiş ve 1970'de kitap olarak bastırılmıştır. Ahmed Hikmet, yazılarında daha ziyade kelime bulmaya ve üsluba dikkat ettiği için, konulara dikkat etmemiş ve bu yüzden zamanındakilerin ayarında bir edebiyatçı olamamıştır. Eserleri: Patates (ilmî, 1890) Leyla yahud Bir Mecnunun İntikamı (hikaye, 1891) Tuvalet yahud Letafet-i Aza (tercüme ve ilaveler, 1892) Bir Riyazinin Muaşakası yahud Kamil (tercüme, roman, 1892), Haristan ve Gülistan (hikaye, 1901), Gönül Hanım (roman tefrikası, 1920), Çağlayanlar (hikaye, 1922). Bir Tesadüf Kadın Ruhu Beliren Simalar Salon Köşeleri Bir safha-i kalb Silinmiş Çehreler
Unvan:
Türk Yazar ve Diplomat
Doğum:
İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu, 3 Haziran 1870
Ölüm:
İstanbul, Türkiye, 19 Mayıs 1927

Okurlar

130 okur beğendi.
3.520 okur okudu.
75 okur okuyor.
606 okur okuyacak.
56 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Miletimizin rumuzu ve başarımızın sırrı şu iki üç kelimede saklıdır: "Eziyet çekmek ve fedakar olmak!
İnsana karanlık endişe, loşluk ise düşünce verir. Aydınlık ise dimağı uyandırır ve vücudu çevikleştirir. Dünya alakalarından, benlik kaygılarından sıyrılıp, silkinip ahirete ve maneviyata sarılmak ve ruhuyla karşı karşıya gelmek için insanlığın sessizliğe ve mahremiyete ihtiyacı var.
Reklam
Sevgilinin saçları yerine, güzel bir atın boynundaki Gönül bağlayan kotas bizim de gönlümüzü bağladı
Kadınlar, düşüncelerini, duygularını gizlemekte ustadırlar. O saklanmak istenen duyguları, sizin daha önce keşfetmeniz gerekirdi.
Ahmet Hikmet Müftüoğlu
Ahmet Hikmet Müftüoğlu
“Neşe, gözlerin çiçeğidir.” ☺️🌺
Ahmet Hikmet Müftüoğlu
Ahmet Hikmet Müftüoğlu
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
141 syf.
9/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Twitter'da bir zamanlar şöyle tweetler vardı: Bir manzara resmi paylaşılır ve burası Finlandiya olsaydı beğenirdiniz ama burası Aydın... Gibi bazen sitemli bazen de espirili paylaşımlar olurdu. Ben de, Çağlayanlar yazarı bir Hans ya da bir İvan olsaydı beğenirdiniz ama o Ahmet Hikmet:) İşin şakası bir yana böyle bir yazarı geç tanıdığım için kendime kızamıyorum. Kızmam gereken o kadar fazla kişi var ki bana sıra gelmez. Edebi dili, toplumsal olayları, tatihi ve milli değerleri Namık Kemal gibi vatan şairi kalitesinde muhteşem bir kalem. Daha önce Reşat Nuri Güntekin, Refik Halit Karay, Peyami Safa için söylediklerimi tekrar etmemek adına kısa kesiyorum. Sadece şunu ifade edeyim. Zekanızın ve kültürünüzün "daha fazla" gelişmesi için kendi dilinizde yazılan eserlere hakim olmalısınız... Okunup okutulması ve tanınması dileğiyle:)
Çağlayanlar
ÇağlayanlarAhmet Hikmet Müftüoğlu · Ötüken Neşriyat · 20171,895 okunma
167 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
Bu vatan ya senindir ya kimsenin!...
Türkçülük idealini ; fikir ve yazılarıyla bayraklaştıran ender yazarlarımızdan Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun Türk tarih ve destanlarından yararlanarak kaleme aldığı  Çağlayanlar kitap incelemesi ile sizlerleyim.. Çağlayanlar özellikle 1908'den sonra Osmanlı Devleti'nde öne çıkan fikir hareketlerinden Türkçülük akımının, milli kültür ve heyecanıyla dopdolu zengin içerikli muhteşem bir eser... Çağlayanlar, "Türk 'ün Zeybeklerine" başlığını taşıyan bir önsöz, "Yakarış" adını taşıyan bir sonuç bölümü ve on altı hikayeden oluşmuştur. Kitabın ön sözünde Türk gençliğine seslenilerek Türkçülük fikri öne çıkarılmış, hikayelerde de tarih bilinci aşılanmaya çalışılırken Türklerin her alanda kabiliyetli ve başarılı bir millet olduğu vurgulanmıştır. Çağlayanlar, bana göre baştan sona Türkçülük adına büyük bir sorumluluk ve samimiyet taşıyan, bu bakımdan günümüzde de değerini kaybetmemiş önemli eserler arasında yer almaktadır. Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun kaleme aldığı Çağlayanlar adlı eseri hakkındaki sözleriyle incelemenizi noktalayalım. "Ben isterim ki bu eseri analar, babalar evlatlarına ;öğretmenler öğrencilerine okuyup açıklasınlar ve yazarın nağmeleriyle şakısınlar." Keyifli okumalar dilerim..
Çağlayanlar
ÇağlayanlarAhmet Hikmet Müftüoğlu · Kurgan Edebiyat · 20131,895 okunma
286 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
36 saatte okudu
Madem ki öleceksin, daima gülmelisin!
Ahmet Hikmet Müftüoğlu 'nun edebî şöhretini tesis eden ilk önemli eseri, içinde birtakım küçük hikayelerde bulunan Haristan adlı kitap ile sizlerleyim.. Müftüoğlu' nun kitaba adını verdiği Haristan neresidir peki.. Haristan içinde tek bir kadının bulunmadığı bir ada, Gülistan ise içinde sadece kadınların bulunduğu bir adadır ki
Haristan
HaristanAhmet Hikmet Müftüoğlu · Kurgan Edebiyat Yayınları · 201954 okunma