Ahmet Hikmet Müftüoğlu kitaplarını, Ahmet Hikmet Müftüoğlu sözleri ve alıntılarını, Ahmet Hikmet Müftüoğlu yazarlarını, Ahmet Hikmet Müftüoğlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bence Türk Birliği, hatta İslâm Birliği demek Türk kültürünün, İslâm ilminin birliği demektir. Daha umumi bir deyişle Türklerin aydınlanması, medeniyet yolunda ilerlemesi demektir. Biz yabancı ülkeler fethetmek değil, yerli üniversiteler açmak istiyoruz. O suretle ki Berlin'de, Viyana'da, Zürih'te, Hollanda'da "Niebelungen" efsaneleri ne tesir bırakıyorsa, "Ergenekon", "Alparslan" masalları da Tebriz'de, Bakû'da, Kazan'da, Budapeşte'de, Türkistan'da, Sibirya'da o tesiri yapmalıdır. Bunun için Almanya, Avusturya'yı, doğu İsviçre'yi istilâ etmedi ve bu ülkeler hakkında da hiçbir hırs beslemedi. Amerika ve İngiltere aynı kültüre sahip oldukları hâlde birbirlerini mahva çalışmıyorlar. Türklerin milliyetperver bir zümresi istiyor ki, medeniyet âleminde nasıl bir Latin medeniyeti, bir Anglo-Sakson terbiyesi varsa, bu medeniyet ve terbiye nasıl cihanda bir refah âmili olmuşsa, bir Türk medeniyeti, Türk kültürü de er ya da geç Doğu'da, o suretle bir terakki vasıtası olsun. Bu gayeye bizi ulaştıracak Savunma Bakanlığımız değil Milli Eğitim Bakanlığımızdır...
“Ey Mücahitler! Allah yolundan dönen kimdir? Ey Gaziler! Hak yolunda geri kalan kimdir? Kâbe sağımızda, cennet önümüzde, Allah her tarafımızda!
Şehâdete aşık olmayan kimdir?
İnnel vatan ve innâ râciun ileri! “
“Kül Tigin Abidesi, Kül Tigin’in şanını yaşatmak için büyük kardeşi tarafından yazdırılmış ve diktirilmiştir. Bu abidenin güneybatısında, bir km mesafede, diğer bir abide daha vardır ki, o da Kül Tigin’in büyük kardeşi Bilge Kağan adına dikilmiştir. Bu abidelere ‘Bengü Taşları’ da denilir.”
“Çin’den İran’a ve eski Yunan’a tarihten önce ipeği getirenler de “Tukiyo” Türkleri idiler. Hatta ipek kervanları yüzünden Turan ile İran arasında ilk harp çıktı.”
''Bir zaman adları Avrupa'yı titreten atalarımızın, Tukyuların, Hunların, Türklerin, Moğolların beşiği, mezarı, geçidi, meydanı olan, şimdi ıssız duran bu yerlerde gün gelecek fabrika bacaları yükselecek, lokomotifler çığlık koparacak...''
“Asırlardır dinin, milletin aşkına başına yağan, sonu gelmez bir belâdır.
Yurdun nihayetsiz bir Kerbelâ’dır.
Memleketin, içinde cenaze duası okunan bir mabet halini aldı.
Ne yoncan, ne yongan kaldı.
Bir Allah’ın, bir de Muhammed’in kaldı.
…