Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Burcu

Sabitlenmiş gönderi
“Burası dünya” diye fısıldadım. “Hem tatlı hem ekşi, kekre bir rüya. Burada herkes kaşif sayar kendini, birbirinin bahçesine girer, iz bırakayım derken talan eder. Onları sev ama tutunmaya çalışma. Yalnız kalmaktan korkup kendi bahçende kaybolma....
Reklam
Hükümsüz sırları biriktire biriktire, anlamsızlığı tekeline ala ala, hayat ölümden fazla ürküntü verir: Büyük Meçhul odur.
Farklı özüne itina gösteren ruh, kaçındığı şeyler tarafından her adım­ da tehdit edilir. Dikkati -en büyük ayrıcalığı- onu sık sık terk ettiği için, kaçmak istediği eğilimlere boyun eğer, ya da murdar sırlara yem olur...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İdeal bir şekilde zihni açık, yani ideal bir şekilde nornıal insan, içindeki hiçlik'ten başka hiçbir şeye tutunmamalıdır... Onu işittiğimi farzediyorum: “Amaçtan, bütün amaçlardan koparılmışım: arzuları­mın ve burukluklarımın sadece formüllerini muhafaza ediyorum. Sonuca bağlama eğilimine direndiğim için ruhu yendim; tıpkı hayatı da, onun içinde çözüm aramaktan dehşete kapılarak: yendiğim gibi….”
Eğer dünyadaki konumumuzu doğru olarak anlayabilsey­dik; eğer kıyaslamak,yaşanmaktan ayrılmaz olsaydı, mevcudiyetimi­zin ufaklığının açığa çıkması bizi ezerdi. Ama yaşamak, kendi boyutlarına karşı körleşmektir...
Reklam
Vaaz verme çılgınhğı içimizde öylesine yer etmiştir ki, korunma içgüdüsünün bilmediği derinliklerden doğar. Her insan, kendinin bir şey önereceği anı bekler: Ne önerdiği önemli değildir. Bir sesi vardır ya, o yeter. Ne sağır ne dilsiz olmanın bedelini pahalıya öderiz.
En büyük zalimler, kafası kesilmemiş mazlumlar ara­sından çıkar. Acı, güç iştahını azaltmak şöyle dursun, onu azdırır; zi­hinde kendini bir soytarının meclisinde bir kurbanınkinden daha ra­hat hisseder; onu, bir fikir için ölünen gösteriden daha fazla tiksindi­ren hiçbir şey yoktur...
Birisinin idealden, gelecekten, felsefeden içten bir şekilde söz etti­ ğini, emin bir ses tonuyla "biz" dediğini, "diğerleri"ni andığını duy­mam; kendini onların tercümanı olarak gördüğüne şahit olmam onu kendime düşman görmem için yeterlidir.
Dünya milyonlarca yıl sakin sakin kendi çevresinde döndü. İnsanoğlunun ortaya çıkışı dünyanın ömrü karşısında bir günden çok değil. O gün yeryüzünde kargaşa vardı. Bütün varlıkları canından bezdirdi. Doğanın huzurunu ve sükûnetini bozdu.
Bak, nasıl bir devirde yaşıyoruz. Aşk, dostluk, alaka, hepsi yok olmuş, sözcükler anlamsızlaşmış. Bu hareketsiz suratları ve tahtadan yontulmuş şekilleri göremiyorum. İnsanoğlu gerçekten de çıldırmış. Cinnet ve kendini beğenmişlikten kaynaklanan bir hareketle insanın kutsal spermasını yok etmeye çalışıyor!
Reklam
Burcu
@burcu83·Bir kitabı okumaya başladı
Çürümenin Kitabı
Çürümenin KitabıEmil Michel Cioran
7.8/10 · 10,3bin okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
Gönül Hanım
Gönül HanımAhmet Hikmet Müftüoğlu
7.6/10 · 1.580 okunma
Bence Türk Birliği, hatta İslâm Birliği demek Türk kültürünün, İslâm ilminin birliği demektir. Daha umumi bir deyişle Türklerin aydınlanması, medeniyet yolunda ilerlemesi demektir. Biz yabancı ülkeler fethetmek değil, yerli üniversiteler açmak istiyoruz. O suretle ki Berlin'de, Viyana'da, Zürih'te, Hollanda'da "Niebelungen" efsaneleri ne tesir bırakıyorsa, "Ergenekon", "Alparslan" masalları da Tebriz'de, Bakû'da, Kazan'da, Budapeşte'de, Türkistan'da, Sibirya'da o tesiri yapmalıdır. Bunun için Almanya, Avusturya'yı, doğu İsviçre'yi istilâ etmedi ve bu ülkeler hakkında da hiçbir hırs beslemedi. Amerika ve İngiltere aynı kültüre sahip oldukları hâlde birbirlerini mahva çalışmıyorlar. Türklerin milliyetperver bir zümresi istiyor ki, medeniyet âleminde nasıl bir Latin medeniyeti, bir Anglo-Sakson terbiyesi varsa, bu medeniyet ve terbiye nasıl cihanda bir refah âmili olmuşsa, bir Türk medeniyeti, Türk kültürü de er ya da geç Doğu'da, o suretle bir terakki vasıtası olsun. Bu gayeye bizi ulaştıracak Savunma Bakanlığımız değil Milli Eğitim Bakanlığımızdır...
116 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Alacakaranlık
AlacakaranlıkSadık Hidayet
7.8/10 · 833 okunma
Yeryüzünde hiçbir şey kalıcı değil. Yaşam, iki tahtanın birbirine sürtünmesiyle oluşan, bir an parlayıp tekrar sönen kıvılcıma benzer. Ama biz nereden geldiğini ve nereye gideceğini bilmeyiz. -Buda-
Nasıl maddiyatçı ve hayasızlık dolu bir devirde yaşıyoruz! Şimdi anlıyorum ki insan neslinin yok oluşu bizim devrimizin akılcı sonucu. Fakat genel olarak insanlık özde bir olmuş, aynı duyguları paylaşmış, aynı şeyleri düşünmüş. Bu bakımdan günümüzdeki insanla yirmi bin yıl önceki maymun adam arasında pek fark oluşmamış, sadece uygarlık görünüşte birtakım değişiklikler yapmış onda. Günümüzdeki duyguların tümü yapmacık. İnsan uygarlığına sırt çevirmekte haklıdır.
1.041 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.