"Ancak dönemin bazı zaruriyetlerini de dikkate almak gerekir: kızlar ilkokuldan sonra aile içi eğitime tabii tutulur, evlerde özel hocalardan ders alırlardı. Evlendirilmek suretiyle haremden çıkarılan her 'eski cariye' aynı zamanda 'muallime' idi. Haremde öğrendiği her şeyi yerleştiği mahalledeki kadınlara da aktarmakla mükellefti. Kızlar; Sıbyan mekteplerine (ilkokul), Rüşdiye (ortaöğretim), İnas Rüşdiye'leri (kız lisesi), İnas Dârulfünun'a (kız üniversitesi) geçiyorlardı. Mesleki eğitimde ise 'kız sanat okulu' vardı."