Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sonra bana “Efendim! Ne dediniz?” diye sordu. Ben de, “Ah bir bilseydim, ah bir bilebilseydim Hangi kalbe sahipler, acaba biliyorlar mı? dedim. Bunun üzerine, “Hayret!” dedi. “Sana şaştım kaldım. Sen ki çağının arifisin, böyle sözler söylüyorsun. İnsan bir şeye sahip olursa, onun ne olduğunu bilmez mi? Ayrıca insan bir şeye ancak onu tanıdıktan sonra sahip olmaz mı? Bir şeyi bilmek istemek onun yokluğunu düşünmeyi mi gerektirir? Oysa usul, hakkı söylemektir, hakkı düzgün bir dille anlatmaktır. Nasıl olur da senin gibi biri böyle bir şeye izin verir?
·
45 görüntüleme
Sophia okurunun profil resmi
Peki efendim, daha sonra ne dedin?” Ben de ona; “Ah gönlüm bir bilseydim, bir bilseydim Hangi yollara düştüler, nasıl aştılar dağları?” dedim. Bunun üzerine o da bana, “Efendim! dedi, gönül ile gönlün içi arasındaki yollar, insanın bunları bilmesine bir engel teşkil eder. Nasıl olur da, senin gibi biri, ulaşılması mümkün olmayan bir şeyi temenni edebilir? Oysa usul, hakkısöylemektir, düzgün bir dille anlatmaktır.” 
Sophia okurunun profil resmi
Ardından “Peki efendim, daha sonra ne dedi?” diye sordu bana. Ben de ona, “Sen sağ sâlim mi görüyorsun onları? Ya da helâk olmuş, yok olmuş gibi mi onları?” dedim. Bunun üzerine o da bana, “Onları bırak, onlar sağ sâlim, kendi yolunda gidiyorlar. Fakat, asıl sen sor bakalım kendi kendine “sağ sâlim misin, yoksa helâk olmuş, yok olmuş gibi misin?”
Sophia okurunun profil resmi
Peki, daha sonra ne dedin?” diye sordu bana. Ben de, “Hayrete düştü âşıklar, geçtiler kendilerinden Aşk içinde yanıp yakıldılar, şaşırdılar yolları.” dedim. Bunun üzerine, bir çığlık atarak, “Hayret, hayret!” dedi, “Aşka gönlünü kaptırmış biri hayrete düşsün, yolunu şaşırsın, bu nasıl olur? Oysaki onun ilgilendiği biricik işi aşktır; aşk insanın duygularını alt üst eder; aklını başından alır; ruhunu dehşet ve ürperti içinde bırakır; aşk insanı öldürür; dolayısıyla öldükten sonra hayrete düşmek nasıl olur? Aşkta kim kalabilir ki yolunu şaşırsın? Oysa usul, hakkı söylemektir, düzgün bir dille anlatmaktır. Senin gibi birinin bu şekilde konuşması uygun “değildir.” Bunun üzerine ben de “Ey hala kızı, senin adın ne?” diye sordum. O da “Kurretü’l-Ayn! (Göz Nuru)” dedi. Ben de ona “Sen benim gözümün nurusun!” dedim. Sonra selâmlaştık ve ayrıldık.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.