-Birini bekliyorsunuz.
Bilal önüne baktı.
-Haklısınız. Kendimi bildiğim günden beri bekliyorum. Onu nerede, nasıl arayacağımı bilemediğim için.
-Sizce o da sizi arıyor mu?
Bilal buruk bir sesle cevap verdi, başı önünde.
-Hiç sanmam, ama beklemek zorundayım.
Kadın alçak bir ses tonuyla cevap verdi.
-O da sizi aramaya çıkmadıkça buluşmanız zor.
Bir an duraksadı.
-Belki de kendinizi ona duyuramadınız.
Bilal başını salladı.
-Belki, ama gelmeyecek de olsa beklemek zorundayım, yoksa yaşayamam.
-Beklerken yaşayabiliyor musunuz?