Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

“Bizim Kitapçı diye yazar üstünde dükkânın.” İyi. Bizim Kitapçıymış Olric. Bizim Kitapçı olduğuna göre bizim istediklerimizi buluruz orada. İstersen, Kan Kalesi’ni bile alırız. Hayır. Onları, hükümet meydanına çıkan bir sokağın başında satarlar. Neden mi diyeceksin? Anlatması güç. Öyle sezinledim işte. Bu kitapları öyle yerlerde satarlar. Neden mi? İzahı yok. Hemen yanındaki seyyar satıcıda muhakkak gülyağı bulunur. Esans da vardır. Caminin yakınlarında bir yerdedir. Tespih ve ağızlık da saftır. Büyük şehirlerde de böyle değil midir efendimiz? Onlardan görmüş olsalar gerek. Kimin kimden gördüğü belli değil Olric. Caminin yanından geçtiler. Bu camii şerifin tamiri için makbuz mukabilinde teberru kabul edilir. Ne güzel, Olric. Bağış demeye dili varmıyor. Her zihniyetin bir dili var Olric. İşte bizim kitabevi. Çerçeveleri, sokaktaki öbür dükkânlardan farklı bir renge boyanmış. İstediğimiz kitapları burada bulabileceğimizi sanıyorum.
Sayfa 43 - İletişim Sinan Yayınları Dördüncü Bölüm
·
47 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.