Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Adalet, mülkün temelidir.
Fatih Sultan Mehmed Han devrinde memleketin her tarafında, her karış toprağında adâlet, hak ve hukuk häkim durumda idi. Kanun önünde bütün insanlar eşitti. Sanki: "Adâlet, mülkün temelidir..." ifadesi, onun için vârid olmuştu. Zengin ile fakir, sultan ile köylü aynı hakka sahipti. Gayr-i müslimlerin haklarına ise, onları vediatullah, yani devlete Allah tarafından emânet edilmiş, korunmaya muhtaç kimseler olarak kabul olunduklarından, daha çok riayet edilirdi. Bu yüzden gayr-i müslimleri hiç kimse incitmezdi. Osmanlı'nın bu adâletini gören hristiyanlar, onlara âdeta hayran oldular. Bilhassa Rumeli'deki fütûhâtın sür'atle genişlemesinde bu dillere destan Osmanlı adaleti pek müessir olmuştur. O derecede ki, İstanbul muhasara altında iken Papalıktan yardım istenmesi teklifine karşı, o devrin asillerinden Notaras'ın şöyle demiş olduğu tarihte pek meşhurdur: "-İstanbul'da kardinal şapkası görmektense, Türkler'in sarığını görmeyi tercih ederim!.." İşte bu yüce adâlet anlayışı ve tatbikatı sebebiyle birçok rahibe, müslüman olup Osmanlı kadınları gibi tesettüre büründü. Zulüm içinde yaşayan hristiyan halk, henüz fethedilmemiş yerlerde bir an önce huzur ve adâlete kavuşmanın hasretiyle Osmanlılar lehine casusluk bile yaptılar.
Sayfa 131 - Erkam yayınlarıKitabı okuyor
·
123 görüntüleme
ömer okurunun profil resmi
Kitabın alıntıları bende kitabı hemen okuma isteği uyandırıyor.
Ciحaن Oruç okurunun profil resmi
Hocam çok uzun hadiseler var. Çoğunu yazamıyorum. Muazzam bir cihanşumul imparatorluk olunca, haliyle küçük alıntıları bile çok büyük etki bırakıyor. Tavsiye ederim. Ecdadın ne kadar yüce gönüllü, asaletli, adaletli, şefkatli, vefalı, izzetli, cesur, şerefli yaşayışını görmek ve bunların kaynağında İslâmın şeri kaideleri/kanunları olduğunu müşahede etmek çok büyük gurur veriyor. Elhamdülillâh dedim.😊
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.