Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sicilyalı Agatocle sadece talihten yoksun değil aynı zamanda çok basit ve aşağılık biri olduğu halde Siraküza Kralı oldu. Bir çömlekçinin oğlu olan bu adam ömrünün değişik dönemlerinde hep alçakça bir yaşam sürdü; ama bütün yasa dışı işlerinde öylesine yüksek bir akıl ve vücut gücü gösterdi ki askere yazılıp rütbe rütbe yükselerek sonunda Siraküza’nın başkomutanı oldu. Bir kez bu mevkiye geldikten sonra kral olmayı kafasına koydu ve kendisine özgürce verilmiş şeyi kimseye borçlu olmadan zorla elinde tutmak istedi. Niyetini o sırada Sicilya’da savaşmakta olan Kartacalı Amilcar’a açtı ve ondan destek sözü aldı. Bir sabah, Agatocle, Siraküza halkını ve Senatosunu sanki Cumhuriyet’in işleri hakkında görüşlerini almak istemiş gibi toplantıya çağırdı ve bir işareti üzerine, askerleri tüm senatörleri ve en zengin pleblerı kılıçtan geçirdiler. Onların ortadan kaldırılışından sonra, bu kentte iktidara hiçbir karşı koymaya çatmadan yerleşti. Daha sonra, iki kez yenildiği, hatta Kartacalılar tarafından kuşatıldığı halde yalnızca kendisini savunmayı başarmakla kalmadı adamlarının bir bölümünü kenti savunmaya bırakıp kalanıyla Afrika’ya saldırdı. Kısa zamanda, Siraküza’yı kuşatmadan çıkarttı ve Kartacalıları geriçekilmeye zorladı. Öyle ki pazarlığa oturup Afrika’yla yetinmek ve Sicilya’yı Agatocle’ye bırakmak zorunda kaldılar. Eğer bu kişinin yaşamına ve eylemlerine bakarsan talihe yorabileceğin pek bir şey bulamazsın, değil mi ki yukarıda da dendiği üzere, prensliğe gelişi bir başkasının kayırmasıyla değil de binbir engele ve tehlikeye rağmen milisteki rütbesinin yükselmesiyle olmuştur; cüret ve cesareti sayesinde yerinde tutunmuştur. Yurttaşlarını öldürmeyi, dostlarına ihanet etmeyi, ne verdiği söze saygısının, ne acımasının, ne de dininin olmayışını meziyet olarak da adlandırmak mümkün değildir. Bütün bunlar insana iktidar sağlayabilir ama şan kazandırmaz. Agatocle’nin tehlike karşısındaki cesareti, güçlüklere, düşmanlıklara göğüs germekteki ve düşmanlarını altetmekteki yılmazlığı düşünülürse elbetteki en iyi örneklerden geri kalır yanı yoktur. Yine de insanlık dışı kıyıcılığı, sayısız cürümleri onu bir büyük adam olarak iyilikle anmamıza elvermez. Dolayısıyla elde ettiği şey ne talihe ne de beceriye bağlanamaz.
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.