"... Duygularımızı sözcüklere dökeriz, acımızı, sevincimizi, aslında dile getirilebilmeleri imkânsız olan tüm bu coşkularımızı sözle, sözcüklerle dillendirmeye çalışırız. Romeo, Juliet'e ne güzel sözler söylemişti, ne yoğun, güçlü, ışıltılı sözler! Yine de göğüs kafesinden fırlamak üzere olan yüreğindeki duyguların -soluğunu kesen ve Juliet'e hissettiği aşk dışında her şeyi unutturan o yoğun duyguların- yarısını olsun dile getirebilmiş miydi Romeo?