Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

:D
Geropsikiyatrideki dönemimin ardından, hastaneye yeni kabul edilen hastalarla ön görüşme yapmakla görevli olduğum servis- teki ilk sabahım. Kapı açıldı, kumral, mavi gözlü bir adam içeri girdi. Karşımdaki koltuğa oturdu, konuşmaya başladık. Kırk yaş- larında olmalı. Zihinsel melekeleri yerinde, sakin, hatta oturaklı ve zeki biri. Sorularıma düzgün cevaplar veriyor. Gözlerinde ara- da bir görünüp kaybolan şüpheci bakışı, ancak daha sonra değer- lendirebileceğim. Bankaya para yatırmaya gittiği sırada polisin aniden çıkageldiğini ve kendisini apar topar buraya getirdiklerini, nedenini bilmediğini, muhtemelen bir yanlış anlaşılma olduğunu, bir an önce evine ve işinin başına dönmek istediğini anlatıyor. Uzun bir konuşma sonunda ben ikna oluyorum, bir yanlışlık ya- pılmış olmalı, ama rüzgâr aniden dönüyor. Görüşmemizin sona erdiğini söylemeye hazırlanırken birden bana dönüp "I am sure you know that I am the Holy Ghost," diyor. "Herhalde benim Hazreti İsa'nın ruhu olduğumu biliyorsunuz," gibi bir laf. Dona- kalıyorum. "Dakka bir gol bir"den son anda sıyırtmışım. Tecrü- besizliğimden ötürü anlayışla karşılanırdı, ama herhalde kendimi yerin dibine batmış hissederdim. Karşılaştığım durum o dönemde paranoid state denilen bir psikoz türüydü. Kişiliğin tüm bölümleri bütünlüğünü korurken psikozun sadece tek bir hezeyanla ortaya çıktığı hal. O tek heze- yan da her zaman büyüklük hezeyanıdır. Bu insanlar genellikle hastaneye yatırılmamayı başarırlar, ama zaman zaman başları ya- salarla derde girebilir. Olağanüstü ikna kabiliyetleri vardır. Has- taneye yatırıldıklarında orada da sorunlara neden olurlar. Kısa sü- rede hastalar arasında müritler edinip kendi liderliklerinde has- taneden bağımsız bir yönetim oluşturanları bile olmuştur. Sahte peygamberlerin çoğu aslında bu tür psikotik kişilerdir. Geçmişte oluşturdukları tarikatlar ve cemaatler devletlerin başına dert ol- muş, bazı kitle ölümleriyle sonlanan trajik olayların yaşanmasına neden olmuştur. Amerika'da, Guyana'da, İsviçre'de, Hindistan' da ve Japonya'daki örnekler dünya medyasına haber olmuşlardı. Aidiyet arayışlarının giderek arttığı günümüz dünyasında ise böylesi durumlar iyice karmaşıklaştı ve tarikatlar ve cemaatlerin bir bölümü politik kimlikler edindi. Üstelik, hangi gurunun psi- kotik, hangisinin şarlatan, hangisinin gerçek mürşit olduğu ayırt edilemez halde.
Sayfa 68 - MetisKitabı okudu
·
147 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.