Şaştıkları nokta şu idi: Bu Türkiye, bildikleri Türkiye değildi. Bu Türk delegesi, Paris konferansındaki Türk delegesi gibi boyun eğmiyordu. Nedense karşı koyuyor, durmadan, boyuna cevap veriyordu. Bu durum karşısında ilk akla gelen tedbir, bilinen klasik korkutma ve tehdit propagandasından başka ne olabilirdi?