Tanrı, bilinmezliğe getirilebilecek en basit yanıt.
Büyük bilim adamlarımızın çoğunun ateist olması üzücü ve dikkate değer bir gerçek. Genellikle de evrim teorisini savunuyorlar; ve gerçek bir evrim teorisi taraftarının ateistten başka bir şey olmadığı gerçeği ortada. Tam ters doğrultuda mücadele ederken ateist olmaları daha da üzücü bir gerçek. Çünkü, bilim büyük hakimin, Tanrı'nın gizemi ve gücüyle tamamen anlaşılabilir ama öğrencileri etkileyemez.
Bilim inancın ikizidir. Üzerinde tam anlamıyla çalışılan bilim, insanı daha iyi bir varlık yapmaz; daha önce olduğundan daha yüksekte daha görkemli olduğunu öğretir; zihnin ve vücudun maddi eğilimlerinin üzerinde üstünlük sağlamak için ruh gücünü belirleyecek güdüyü verir. Ona kil evinin içinde sonsuz bir hayatın olduğunu, her adımında Tanrı'nın elinin ortaya çıktığını öğretir. Hepsinden de öte ruhunun önerilerini takip etmesiyle onu bekleyen sonsuz mutluluk ve zaferi öğretir.
Çoğu bilim adamının gemisinin karaya vurduğu yer materyalizmdir. "Güç, atomik hareketin bir sonucudur" diyerek gücü ve çalışmalarını ortadan kaldırmışlardır. Bütün güçler için bu doğrudur; ilk atomik hareketi başlatan güç hariç.
Bu, ateistlerin hiçbir zaman bulamadığı bir güçtür, bu nedenle, yapılarını düşünmeden inşa ettiler. Sadece atomik hareketten oluşan küçük güçleri buldular: Doğrudan Tanrı ile irtibata geçmediler.
Atomun hareketleri makine parçasının içinde bulunan dişli çarktır. Biri döner biri diğerinin içine girer ve bu böyle sonsuz biçimde devam eder. Fakat çarkı ilk kez döndüren neydi? Başka bir çark değildi çünkü o ilk çarktı. O halde bunun arkasında bir şey olmalı. Bu ne? Tüm atomlardan bağımsız bir güç.
Sayfa 306 - 17 - Omega: Son Yapı TaşıKitabı okudu
·
95 görüntüleme
Evrim Teorisi tanrının varlığı için gerçek bir tehtit midir? dergipark.org.tr/tr/download/art...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.