Gözlerime inanamıyordum, gördüğüm kişi ben miyim?
Solgundum, ölülere has bir solgunluk. Özellikle gözlerim iflah olmaz bir delinin gözleriydi. Mavi göz bebeklerim koyu kırmızı adacıklarla çevriliydi. Göz kapaklarımda ve çevresinde yarışırcasına mosmor halkalar. Soğuk ve korku dudaklarımı kavurmuştu. Boynumda kaşkol gibi duran kalın sargıda, kanlı, kurumuş yara kabukları, hafif nemli ve irinli kan pıhtıları vardı. Bedenim artık yaraları kapatma sanatını anımsatıyordu.