AKP, siyasal şiddet kullanmak ve geçerli hukuk ilkelerini çiğnemek de dahil, elindeki bütün araçları kullanarak devleti ele geçirmeye yöneldi. Cumhurbaşkanlığını, yüksek yargıyı, üniversiteleri, medyayı, eğitim sistemini ele geçirme hamlesinin ve Ergenekon operasyonlarının siyasal ve tarihsel anlamı buydu. Zaten 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Turgut Özal'ın Anavatann Partisi iktidarları döneminde gerici bir silahlı kuvvet olarak yeniden yapılandırılan Polis Örgütü, Cemaat'in bu kurum ve Adliye içinde örgütlenmesiyle birleşince, süreci tayin eden bir rol oynadı.