Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

“ Gazete okumak denilen iğrenç, tensel edim sayesinde son 24 saat içinde dünyamızda gerçekleşen felaketler, talihsizlikler, savaşlar, cinayetler, grevler, iflaslar, yangınlar, zehirlenmeler, intiharlar, boşanmalar ve bir de devlet adamlarının ve oyuncularının abartılı duyguları, hiçbir şeyi umursamayan bizler için, bir sabah keyfine dönüşüyor; ve biz bütün bunları, belki biraz abartılı bir heyecanla, tavsiye üzerine sabahları içtiğimiz birkaç yudum sütlü kahveyle birlikte hazmediyoruz.” ( Marcel Proust) Doğal olarak, kahveden bir yudum daha almayı düşünürken, iç içe geçmiş, belki birazdan buruşturulup çöpe atılacak sayfalardaki haberlere ilgi duyma konusundaki kararlılığımız dağılıverir. Buna şaşmamalı. Bir haber ne kadar sıkıştırılmışsa, o kadar emin oluruz ona ayrılan yerden daha fazlasını haketmediğinden. Bugün hiçbir şey olmadığını düşünmek, savaşta ölen ellibin insanı unutmak, iç çekip gazete elimizden atmak, klinik alışkanlıkların verdiği sıkıntıdan kaynaklanan hafif bir melenkoli dalgasının bizi sarmasına izin vermek ne kadar kolay.
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.