..Bu devirde artık en büyük tanıdığı Güneş'i yerinde bırakmış, gözünü ve aklını Güneş'ten aldığı ışıkla kainata yaymıştır. Bu genişleme devresinde, ana kökü ve esas kökleri göz önünde bulundurmakla beraber, artık şuurunu gördükleri üzerinde hakim kılmaya başlamış, yani kendisini taptığı Güneş'in yerine koymuştur. Bu kadar değil, kendisinden başka tespit ettiği her objeyi de Güneş'in yerine koymuştur. İşte ancak bu geniş düşünce ve hareket kabiliyeti sayesindedir ki, dil denilen varlık vücut bulmuştur. Dil, düşüncenin yanında yer almış, tabii, lojik bir varlıktır. Esas etken, düşüncedir. Bu, asla unutulmamalıdır.