şükrü erbaş'ın kalemi ile üzerimde yarattığı etkiyi seviyorum. o ağırlığı, tüm hisleri bize geçirmeyi başarıyor. bu kadar hızlı bitirmek istemiyordum ama kitabı elimden bırakamadım. oysa sadece başlayıp birkaç sayfa ile bırakacaktım fakat sayfalar nasıl akıp gitti anlayamadım bile. altını çizdiğim o kadar çok cümle var ki. artık bir yerden sonra kalemin kapağını bile kapatmadan elimde kalemle okudum çünkü sürekli alıp çiziyordum. yazarın bazı satırları kalbime dokunuyor, çok seviyorum. bu okuduğum üçüncü kitabıydı ve yine çok beğendim, diğer bütün kitaplarını da okumak istiyorum. herkese bir şeyler katabileceğini düşündüğüm bir kitap. bunu ve diğer kitaplarını da mutlaka öneriyorum, henüz okumadıklarımın da en az okuduklarım kadar güzel olduğuna eminim.