Böyle adamların yanın da hep derin nefesler alırdım; derin derin, çıkınca biliyorum ki kendi yanık kokumla baş başayım. Bu rahatlık nerden geliyor, nerden alınıyor, çok pahalı mı... diye elbet çok düşündüm. Herhalde kendilerine yabancı olmayan bir yerde, küçük düşme, yadırganma, yanlış ve eksik anlamalarla dolu olmadığı, kolay kabul görür bir halde oluşlarındandır diyebiliyorum. İnsan ailesinin yanında havalı değildir ama rahattır. Demek ki mesele havalı olmadan da yaşayabilmeyi, olduğun gibi, pek de matah olmadığını bilenlerle bir arada olabilmeyi içine sindirebilmekte. Bu tip bir rahatlık, evet bu bir rahatlıksa insana ait değil gibi geliyor bana. Ben de senin kadar ışıksızım, bilgisizim, vasatiyim ... diyebilmek, bu hali sergileyebilmek bana en zoru geliyor. İşin tuhafı öyle de değilim, sadece olamamışım, olamıyorum da, ama onlardan da, hamurlarından da değilim.