Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

144 syf.
5/10 puan verdi
Bu kadar kasma, paranoyak olursun ;)
"Buldum. Buldum. Son soru. Sen hala bir nebze olsun, kalbinin herhangi bir köşesinde, evliliğin bir aşk ilişkisi olduğu yanılsamasını taşıyor musun? Eğer taşıyorsan, bu birçok sorunun nedeni olabilir." Soruyu soran karakter, bunun bir yanılsama olduğunu kabul ederek, içine kendi yargısını da katarak sormuş ama, siz ne düşünürsünüz? Evlilik kurumunu doğuran şey aşk mıdır? İnsanlar birbirlerine aşıklarsa, evlenmek kaçınılmaz mıdır? Yoksa birçok dramın da kaynağını oluşturan yargıya dayanarak, bir şeyin adı, kavuşamayınca mı aşka dönüşür? Aşk dediğin şey, seni başka bir yere vardıran geçit midir yoksa? Daha geçenlerde burada buna benzer bir yorum yapmıştım, ki hala da yorumumun arkasındayım. Bence aşk denilen nane, ya kendini tüketmek üzere doğar ya da başka bir şeye evrilmek üzere. Bunu evliliğe de evirebilir ama aşkla doğan evliliklerin sağlam temelli olacaklarını da kimse garanti edemez. Zira eskilerden bir şarkı, bu tezi çürütür: Evlilik aşkı öldürüyor güzelim ;) E katil zanlısı olarak da cezasını çekmekle mükellef... Güzelim "yurdum yargısı" gibi, öyle oradan buradan "hafifletici sebepler" kabul etmiyor. Kitabın yazılış tarzı biraz farklı. Çokça "tırnak içinde" cümleyle karşılaşacaksınız, zira kitap baştan sona, diyaloglar halinde yazılmış. Başlarda, anlatılanlara, olaylara ve kişilere aşina olana dek, kim kimdir, kim kime neyi anlatıyor bir bocalatıyor, ben bocaladım en azından ve kitap bitene değin de net bir şekilde diyalogları sahiplerine pay edemedim. Bazı kısımların kitaba ne amaçla eklendiğini bir yere oturtamadım. Bu da benim kitaptan aldığım keyfi düşürdü. Olay akışı, evli bir adamla evli bir kadının yaptığı kaçamaklarda birbirleriyle paylaştıkları etrafında şekilleniyor. Aralarda bu ikilinin eşleri ve bu ilişkiye temas eden diğer karakterler de ele alınıyor. Ve olay örgüsü, ilişkiler ve aldatma temasının yanında, biraz da siyasi atmosferi yansıtıyor bizlere. O dönemde Yahudilere karşı bakış açısı, Çekoslovakların yaşadıkları, göçtükleri yerlerde, insanların onlara karşı tavrı tutumu... Yine de bayıcı derecede Yahudi mağduriyeti okudum hissiyatına kapıldım naçizane. Sonlara doğru kitabı daha bir beğendim, başlardaki o karmaşıklık beni biraz soğuttu kitaptan. Fakat sonlardaki o diyaloglar, yıllar geçtikten sonra, eskilerden bahsetmek... Tuhaf gelse de yine de ilgi çekici. Ve bir o kadar da kaçınılası... Aldatmak, aldanmak, aldattığından şüphelenmek, aldattı diye rövanş almak, aldatmadığı halde suçlayarak karşındakinin seni aldatmasına sebebiyet vermek, aldatıldığını bile bile kendini kandırmak ve daha nicesi... İnsan evlatları! Bunlar hayatın içinde var ve zaman ilerledikçe daha erişilir hale geldiler. "Hızlı tüketim" tabiri sadece yemek sektörü vs. için geçerli bir tabir değil bana kalırsa. Artık, vakti zamanında içine duygu ve düşüncelerinizi de kattığınız eylemler, o duygu ve düşüncelerden sıyrıldılar. Bunun farkına varmalısınız. Güven vermiyor, güven duymak istiyorsunuz. Fedakarlık etmeden fedakarlık bekliyorsunuz. Hasılı, gitgide bireyselleşen dünyada, "Rabbena, hep bana"cı takılıyorsunuz. Eğer "modern dünya" size böylesi bir ortam sunuyorsa, "geleneksel dünya"nın romantize edilmiş normlarından sıyrılmanız, beden ve ruh sağlığınız açısından fayda sağlayacaktır. Ha, geleneksel ve de içinize sinen ilişkiler kurabileceğinize inandığınız insanlara denk gelirseniz de kaçırmayın, sonuçta "vintage"ın da "trend" olduğu dönemler ara ara denk gelebiliyor, umudunuzu yitirmeyin, Haydn keyifli okumalar ;)
Aldatma
AldatmaPhilip Roth · Ayrıntı Yayınları · 2010113 okunma
·
323 görüntüleme
Pelin okurunun profil resmi
Demek 5 puan…
Post Mortem okurunun profil resmi
Pek tatmin edici gelmedi Pelincim, Meme daha güzeldi :)
3 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.