Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Arkadaşlar bana kalırsa ön yargınızı kırın ve bu kitabın yazarına bakmadan okuyun siz yazarı değil kitabı okuyorsunuz. Sizden bu kitabı okurken yazarı olmayan bir yazar gibi okumanızı ve Duman’ın seslendirdiği “herşeyi yak” adlı şarkısıyla okumanızı istiyorum. Biliyorum bu yazara karşı çok olumsuz yorumlar aldım ama bu eserini çok beğendiğimi söyleyebilirim ben yazarı değil kitabı okuduğumdan kitabı beğendiğimi söylüyorum. DUMAN “HERŞEYİ YAK” “Beni yak kendini yak herşeyi yak Bir kıvılcım yeter ben hazırım bak İster öp okşa istersen öldür Aşk için ölmeli aşk, o zaman aşk Aşk için ölmeli aşk, o zaman aşk Seni içime çektim bir nefeste Yüreğim tutuklu göğsüm kafeste Yanacağız ikimiz de ateşte Bir kıvılcım yeter hazırım bak Aşk için ölmeli aşk, o zaman aşk Allah’ım Allah’ım ateşlere yürüyorum Allah’ım acı ile, aşk ile büyüyorum Beni yor hasretinle sevginle yor Sevgisizlik ayrılıktan daha zor Dilediğin kadar acıt canımı Varlığın da yokluğun da yetmiyor Varlığın da yokluğun da yetmiyor Allah’ım Allah’ım ateşlere yürüyorum Allah’ım acı ile, aşk ile büyüyorum Beni yak kendini yak herşeyi yak Bir kıvılcım yeter ben hazırım bak İster öp okşa istersen öldür Aşk için ölmeli aşk, o zaman aşk Aşk için ölmeli aşk, o zaman aşk Seni içime çektim bir nefeste Yüreğim tutuklu göğsüm kafeste Yanacağız ikimiz de ateşte Bir kıvılcım yeter hazırım bak Aşk için ölmeli aşk, o zaman aşk Beni yak kendini yak herşeyi yak Bir kıvılcım yeter ben hazırım bak İster öp okşa istersen öldür Aşk için ölmeli aşk, o zaman aşk Aşk için ölmeli aşk, o zaman aşk” Lütfen dinleyin ben sevdim bu şarkıyı sevmeyecek olanlarda vardır büyük ihtimalle eleştirmeyeceğim çünkü şarkılar kişiden kişiye anlam değiştirir. Bu kitapta beğendiğim bir parçayı incelememe eklemeyi çok uygun buldum belki bu sizin yazara karşı olan bakış açınızı değiştirmez ancak yazarı değil kitabı okuyun… Siz bir roman aldığınızda yazarı satın almıyorsunuz kitabı satın alıyorsunuz tabi bazı yazarlar hiç iyi yazmıyor o ayrı bir konu. Neyse ben kitapta beğendiğim bölüm şu; “Ruh Eşi Kimsenin kalbi kırılmasın diye uğraştığında en çok kendini kırıyor insan ve dönüp baktığında aslında kendinden başkası yok etrafında... İnsan yalnız doğar ve yalnız yaşar, yalnızlık öğrenilecek bir şey değil ama öğretilen bir şey. İstemek ile yapmak arasında çok fark var. Başlamak bitirmenin yarısıdır saçmalığına inanmıyorum. İnsan inançları için yaşıyor olabilir ve bu dünya hayal kurmak için çok anlamsız. Genel olarak beklentilerimiz var. Birçok insan aşkı arıyor. Aşk mutlu eden bir şey mi ya da olmadığında oluşan eksiklik insana zarar verir mi bilmiyorum. Özeti olmayan insanlar var, bazıları özet bile olamıyor. Sonra aşk diyorsun, ben diyorsun. Eşleşemiyorsun. Ruh eşi mantığını kavramak zaten mümkün değil. Eğer ruh eşi diye bir şey varsa; O ruhun hangi bedende saklı olduğunu bulmak ayrı bir tez konusu. Ve ya ruh eşin seninle aynı cinsten bir bedene bırakıldıysa... İnsan bunları düşünmeli, gerçekler iyidir. Severim ben. Tahammül etmeyi bilmeyenlerimiz var, onlardan biri de benim ki tahammülsüzlük kötü bir şeydir bilirim. Sanırım daha az düşünmek lazım, gamsız olmak lazım. Yaşarken ölmek lazım. Karşında biri var ve seni anlamıyor, zaten anlamak zorunda değil. Kimse kimseden üstün değil gibi bir yalana inanmak zorunda bırakılanlarımız var. Durum sandığın gibi değil. Neyin üzerinde olduğundan çok neye hükmettiğindir önemli olan. Ve aptal insanlar var hepimizin hayatında... O zaman bu bizim hayatımız değil. Bir hayata sahip olmak belediye otobüsünde boş bir koltuğa sahip olmaktan fazlası değil. Hani bizimdi lan bu hayat? Bugün telefonumun şarjı bitmedi. Sanırım yalnızlık modunda bir gün yaşadım. İyi böyle iyi...” Bu bölümü çok sevdim lakin bunu hiç sevmeyende vardır bu bakış açısı meselesi ve bakış açısı çok büyük bir kapsamı kapsıyor ondan dolayı girmiyorum… Kitapta şu bölümde ilgimi çekti bunu da sizlerle paylaşmak istedim; Önemli Olan Boyu Değil İşlevi Baktın gidiyorum, bırak gideyim. Arkamdan su dökme ki, dönüşüm olmasın ve gözyaşı da bir sudur unutma. Kalbin kalbe karşı olduğunu söyleyenler ve buna inananlar var. Çok yürüdüğünde ya da çok koştuğunda dalağı şişenler, çayı bardakta soğutanlar, kendini tekrar edenler... Birinden gitmek, gitmelerin en güzelidir aslında. Kolay bir şey değildir ve cesaret ister, öyle ki herkes cesaretli insanları sever. Bazı şeyler için olmadık kapılarda beklersiniz. Sizi seven birini sizin de sevmeniz gerekmez. Hayat bence cümlelerden ibaret ve bir yazının içerisinde koparılamayan bir cümle ne kadar özgür olabilir ki? Dünyanın en iyi yazısı, dünyanın en uzun yazısı mıdır? Biz çoğu yazıyı okumaya kalktık ama uzun diye vazgeçtik. Biz, bizi yoracak şeyleri sevmedik. Zaten okumak başlı başına bir ciddiyet ister, yazmak her zaman o ciddiyeti gerektirmez. İnsan tipleri de buna benzer. Kimileri yazar tipliler, kimileri okur. Okuyanlar hazırcı değildir ve yazanlar her zaman doğruyu söylemez. Binlerce saçmalığın döndüğü ve yalandan yere uzatılan yazılar var. Ben o yazıları sevmiyorum, bana kendini anlat palavralarını değil... Ve hiçbir insan 500 sayfalık bir aşk yaşamadı bence. Olsa olsa onun 1 sayfası aşktır, kalanı ise sahtelikten başka bir şey değil.
Soğuk Kahve
Soğuk KahveAhmet Batman · Destek Yayınları · 201314,3bin okunma
·
28 görüntüleme
Sümeyye TETİK okurunun profil resmi
İncelemeni keyifle okudum kardeşim, kalemine sağlık. Evet çok haklısın önyargıları kırmak lazım ama bazıları Ahmet Batman ve diğer yazarlara hakaret etmekten zevk alıyorlar. Bu kıskançlık meselesi 'nasıl o yazar... herkes okur... ben daha iyisi yazarım' Ahahah hiç güleceğim yoktu yaz abicim biz okuruz sıkıntı yok ama yazamayacaksan diğerleri karalayamazsın ok. Böyle incelemelerin devamını diliyorum belki dar görüşlere bir pencere açabiliriz :) Yalnız şarkı gitmez bu kitaba....
EYUP TETİK okurunun profil resmi
çok teşekkür ederim yorumunuz için... Küçük Hanım
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.