Türk, saltanatın bekçisi sıfatıyla devamlı
kan döküyordu; Türk, saltanatın hazinesini doldurmak için devamlı ter döküyordu. Bu yüzden nüfusu eksiliyor, kanı eksiliyor, malı eksiliyordu. Halbuki Hıristiyan Osmanlı tebaası devamlı para kazanıyor, nüfus artırıyor, memlekette hâkim olmaya yelteniyordu.
Hâkim zümre hâlâ Osmanlılardan, yani muhtelif milletlerin sivrilmişlerinden meydana geldiği için Türk'ün ıstıraplarına az kulak asıyordu; onun asıl düşündüğü saltanat, yani kendinin müreffeh hayatıydı…