Platon'un Timaios'ta şöyle bir dokunup geçtiği bir noktayı hatırlayalım:
Bütün göğü ve evreni ele alalım; ona daha uygun bir ad verebilirsek verelim. Onun için de başlangıçta her şey için sorulması gerekeni soralım. Acaba ezelden beri var mıydı, bir başlangıcı olmadı mı, yoksa doğmuş, bir başlangıcı olmuş mudur? Doğmuştur, çünkü gözle görülür, elle tutulur haldedir, bir de teni vardır. Bu gibi şeyler duygundur; duyumla beraber kainatın tasarladığı duygun şeyler de gördük ki, oluşa, doğuma mahkumdur. Öte yandan doğan her şeyin mutlaka bir neden yüzünden doğduğunu söylemiştik. Bu evreni yaratana gelince, onu bilmek zordur. Bildikten sonra herkese tanıtmak ise imkansızdır. (28b-c)